Ülke gündeminde sıkça yer almayan fakat kamuoyunu tahmin ediyorum ki 4-5 yıldır sessiz sessiz işgal ve hatta domine eden belki de tek bir konu var: Ev sahibi ve kiracı ilişkisi
***
Bu farkındalığı yaşadığınız şehrin maruz kaldığı lokal bazdaki mücbir sebeplere bağlamanız, “evet evet, bundan” demeniz de mümkün. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, kesinlikle yanılıyorsunuz. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Adana ve hatta Hatay, Antep, Maraş bile buna dahil. Tek farklılığının yoğunluk olduğunu söyleyebilirim ki Antalya’da yaşanan kira artış ağırlığı ile atıyorum İskenderun’daki yoğunluğun aynı olmayacağını arz, talep, nüfus gibi birçok faktörle de açıklayabiliriz sanıyorum. Ancak telaş tek. Nedeni için ise lafı gevelemeye gerek yok, ülkece yaşanan darboğaz ve alım gücünün Mart 2020’de başlayan pandemiyle birlikte birden çakılması olduğu gayet açık.
***
Çözüm nedirden ziyade bu vaziyetin bizi yönlendirdiği davranışlar da yok değil tabi ki. Mülkiyetinde bulunan taşınmazdan daha fazla gelir elde etmek için küçük küçük oyunlar tertip eden ev sahibi ile fiili tahliye halinin ne kadar uzun süreceğini tahmin eden kiracının direnmesi gibi birtakım durumlar yaşanabiliyor. Özetle; usulün etrafından bolca gezerek hakkaniyet ölçüsünü taşırdığımız ise bariz bir gerçek. Peki bu durumu asgari ölçüye indirebilecek müdahaleler geliyor mu veya gelecek mi?
***
Sorunun cevabına evet dememiz mümkün. Hazine ve Maliye Bakanlığı; 2023'te beyanda bulunan ev sahibi sayısının 1,8 milyon buna karşılık da asgari beyanname vermeyen ev sahibi sayısının yaklaşık 3,7 milyon olduğunu ve bu korkunç farkı kapatabilmek için ise e-Devlet uygulaması üzerinden hazırlanacak e-kira kontratı uygulamasının devreye gireceğini açıkladı. Peki, bu durum neleri önleyebilir?
***
Merkezi Kira Takip Sistemi adı verilen bu vaziyet öncelikle ev sahibi ile kiracı arasındaki ilişkiye “genellikle” müdahil olan emlakçının yetki ve sorumluluklarını birdenbire azaltabilir. Bu sebeple; ev sahibi ile kiracı arasındaki ilişkinin daha şeffaf bir şekilde yaşanması çok daha mümkün.
***
Kira sözleşmelerinin kayıt dışı olmasının önüne geçileceği ise çok açık. Kiracı ile ev sahibi arasında yaşanacak bir kira artışı tartışmasında vaziyetin hukuki bir boyut alması sonrası bilirkişi mahiyetinde buna dahil olabilecek uzmanların yerleşim yerlerindeki kiralık konut ve iş yerlerini incelemesi, kira artışı tespiti gayet basitleşecek. Bu durumun ise mahkeme masraflarını biraz olsun rahatlatacağı öngörüsünü taşıyorum fakat tabi ki bu sadece temenniden ibaret.
***
Kira ve aidat gibi taşınmazla alakalı ortaya çıkan ücretlendirmelerin ödenmesi ise daha güvenilir bir yolla gerçekleşebilir. Bu durum ise ev sahibi ile kiracı arasındaki ilişkiyi daha sarih bir düzeye kavuşturacağı gibi ortaya çıkan gelir sebebiyle vergilendirmeye tabi tutulan ev sahibinin resmi beyanname sunmasını bir nevi zorunlu hale getirecek. Bu durumun ev sahiplerini pek mutlu etmeyeceğini tahmin ediyorum.
***
E-Kira Sözleşmesi için tarafların kullanması gereken elektronik imza usulü ise birçok vatandaşımızı terse düşürecektir diye tahmin ediyorum. Ancak toplum olarak böyle bir alışkanlığımızın bulunmadığı da kesin. Mevzuatta ise elektronik imza ile ıslak imza usulünün aynı mahiyette olduğu yani bir açıdan geçiş döneminin yaşandığı ise açık. Dolaylı yoldan elektronik imza edinme zorunluluğuna itilmek genel satıhta ne derece etkili olur sorusuna tedbirli bir şekilde yaklaşmakla birlikte ev sahibi ile kiracı arasındaki kira ilişkisinin hukuki bir boyuta taşındığı ihtimalinde “hayır bu kontrata ben imza atmadım” gibi beyanlarda bulunulmayacağını tahmin ediyorum. Tabi ki bu durum daha farklı popüler bahanelere yol açabilir, neyse.
***
Ezcümle; sürecin sağlıklı ve etkili şekilde işlemesi için dijitale aktarışın kesinlikle azami bir dikkat gerektirdiği ise açık. Islak imzayla düzenlenmiş kira sözleşmelerinin sisteme tanımlanması için bir geçiş sürecinin yaşanacağı ise malum. Ancak bu süreleri lehine kullanan ve dijital kira sözleşmesinden pek hoşlanmayan tarafların ise hukuki ve idari birtakım yaptırımlara tabi olacağını hissetmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum. Genel olarak ise bugünkü sisteme nazaran var olan sözleşmenin gizliliği, güvenliği ve saklanılabilirliği bu sayede yüksek şiddette yaşanacak. Kiracı ve ev sahibi arasındaki “sözleşme nerede, fotokopisini verir misin, WhatsApp’tan at” gibi basit tartışmaların yaşanmayacağını artık umut ediyorum.
***
Her seferinde dediğimiz üzere hayırlısı olsun, 7’den 70’e felah ve refaha kavuşmayı artık hak ediyoruz.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz