“Divide et Impera / Unfollow and report / So easy to feel
better / Throwing digital rocks.” (Böl, parçala ve yok et. Takipten çık ve
raporla. Dijital olarak taşlamak çok daha iyi hissettirecek.)
Santa Ana’ya; turne amacıyla gelmiş Polonyalı bir müzik
topluluğu; 9 Eylül 2017’de, birdenbire tutuklandı. İsnat edilen şey ise
mevzubahis topluluğun; 31 Ağustos 2017 tarihinde Spokane’de bir kadına, toplu
olarak Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma ve Cinsel Saldırı suçunu işlediği
yönündeydi. Yargılama; 96 gün boyunca, tutuklu olarak gerçekleşti. Beraat ile
sonuçlandıktan sonra, hiçbir şey olmamış gibi salıverildiler.
“Roaring lion hidden / Behind this wireless mouse / Supreme
court ruling the state / From their parent's house” (Anne ve babasının evinde
devleti yöneten yargıtay var. Kükreyen bir aslan kablosuz farenin
arkasına gizlenmiş.)
***
Olay; Türkiye’de herhangi bir etki yaratmasa da, hem Polonya
hem de Amerika’da hatrı sayılır çapta yankı buldu. Müştekinin kadın olması,
kolunda ve parmak eklemlerinde bulunan morlukları delil gösterip “o sırada bana
yapılan şeyi düşünmemek için duvarlara vuruyordum” beyanıyla grup üyelerini
tutuklatması ve Spokane Polis Departmanı sözcüsü onbaşı Teresa Fuller’ın olayı
basına açıklarken özellikle bu yönü öne çıkarması dikkat çekiciydi.
***
Nihayetinde; durum, sosyal medyaya da yansıdı. Anonim
kimlikle etik savunuculuğu yapan kişilerin mahkemevari infaz kararları, amiyane
tabirle megabayttan oluşturdukları taşları fırlatarak grup üyelerini recm
etmeleri günlerce sürdü. Ancak; müştekinin, grubun bulunduğu konser alanında
kol ve bileklerini demirlere vurduğu, grubun karavanına herhangi bir karşı
talep olmaksızın bilerek ve isteyerek geldiği, kısa bir süre sonra oradan
ayrıldığı ve daha önceki erkek arkadaşına da AYNI SUÇLAMADA BULUNDUĞU kanıtlandı.
***
Bu durumda dahi; kast ve plan unsurunun varlığı en başta
görülmekteyken, sosyal medyadaki sanal giyotin sahiplerince hiç düşünülmedi.
Bildikleri şey; kalabalık şekilde yoğun tepki, karar mekanizmalarını etkileyip
tehdit etme ve süreci gerçeğe değil istediklerine yöneltmeydi. Peki bu megabayt
mahkemesi, beraat kararı sonrası hangi tavra büründü dersiniz? Doğru cevap;
yine “linç edilecek” herhangi bir nokta bulup, görevi gerçekleştirdikten sonra
telefonunun tuş kilidine bastı.
***
Hukuk; idea ile oluşur ve sonrasında hayata temas eder.
Soyuttan gelir, somuta doğru tümevarır. Gücü değil gerçeği hedefler. Kutsal
gördüğü ideayı bizlere aksettirirken de bazı usulleri kullanmaktan çekinmez.
Eli kesilen Rum mimar İpsilati Efendi’nin; Fatih Sultan Mehmed’i “Murad oğlu
Mehmed” olarak yargılatması, ideanın başarıyla hayata aksettirildiği usul
örneklerinden biridir. Hukukun; gerçeği hedeflerken her türlü baskıdan uzak
kalmak için kullandığı yöntemlerden bir diğeri de;
***
Tarafsızlığı şüpheye düşürecek herhangi bir neden olması
halinde; taraflarca iddia edilerek reddedilmesine hakimin reddi denilmektedir.
Buna göre; taraf, hakimin mensup olduğu mahkemeye dilekçe verir veya tutanak
düzenlenmesi için başvuruda bulunur. Ret talebindeki taraf; sebeplerini bir
defada tamamen açıklar ve kanuni süre içinde delillerini ortaya koymakla
yükümlüdür. Reddi istenen hakim de konuyla alakalı görüşlerini yazılı olarak
bildirir. Usul tamamlanır, karar verilir ve herhangi bir itiraza açık değildir,
kesindir.
***
Hukukun; tarafsızlığı şüpheye düşürecek maksadıyla hakimin
reddi usulüne gitmesinde sayılan nedenlerden biri “Hakimin suçtan zarar
görmesi” olarak tanımlanmıştır. Yargı konusu suçun, doğrudan hakime zarar
vermesi gerekliliği, diğer ihtimalde ise davaya bakamayacağı halin söz konusu
olmadığı vurgulanmaktadır.
***
Peki; doğrudanlık, bu ilke için ne derece geçerlidir? Sosyal
medyanın; küçük bir tuşla, bulunduğumuz yüzyılı M.Ö 4. Yy’ye yani yasaların,
vergilerin ve cezaların kitlelerce verildiği klasik Atina demokrasisine
dönüştürdüğü bu ortamda; yargı mensuplarının vaziyetten etkilenmemesini ne
derece bekleyebiliriz? Özellikle geniş kitlelerin dikkatini çeken duruşmalarda;
anonim kimliklerin destek almak ve etkileşim görmek için dosyayı inceleyen
yargı görevlilerinin kimliklerini ifşa etmesine engel bir durum var mıdır?
Ezcümle; karar mekanizmasının, sağlıklı şekilde karar verebilmesi için mevcut
usulleri hala işlenebilir halde midir?
***
Etrafınızdaki insanlara “sence adalet var mı?” sorusunu
sorun, sıklıkla olumsuz bir cevap alacaksınız. Ancak buna rağmen; o insanı kısa
veya orta vadede herhangi bir sanal giyotinin başında görmemeniz pek de mümkün
değil. Perhiz ve lahana turşusu arasındaki ilişki gibi yani.
***
Bahsedilen bu durum; tabi ki de sadece Türkiye’ye özgü
değil. Yukarıda bahsettiğim ve 2022 yılında “Cancer Culture” başlığında, italik
harflerle belirttiğim duruma atıfta bulunan o iğneleyici lirikleri yazan
Polonyalı topluluğun da tecrübesinden geçti. Dün onlardı, bugün başkası, yarın
da siz olabilirsiniz. Onlar bu durumun acısıyla herhangi bir intikam hevesine
düşmedi, ancak başkası için bunu garanti edebilir misiniz?
Her zaman da denildiği üzere; nasılsanız öyle idare
edilirsiniz.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz