Bir milletin, milli kimliğini koruyabilmesi ve kendisi
olarak varlığını sürdürebilmesi için kültürünü koruması ve geliştirmesi
gerekir.
Dünyanın en köklü birkaç milletinden birisi olan Türklerin kültürü,
yüzyıllar boyunca oluşturduğu oldukça zengin özellik ve değerlere sahip bir
kültürdür.
Türk Milleti’nin tarihin ilk çağlarından itibaren kendisine
münhasır kültür şifreleri üreterek, bu şifreleri sembolleştirdiği ve bu
semboller aracılığı ile kendi öz kültürünü kendisinden sonraki kuşaklara
başarıyla aktarabildiği görülmektedir.
Türk kültürünün önemli bir parçasını oluşturan damga ve
sembolleri kısaca tanıyalım:
Taşlar üzerinde sıkça görmeye alıştığımız “geometrik
biçimlerin” kökü Orta Asya’dır. Eşkenar dörtgen, altıgen, kare ve dairevi
motifler sonsuzluğun, kâinatın sembolleridir.
İç içe geçmiş çok kenarlı geometrik biçimler her dönemde
sevilerek kullanılmış olmasına rağmen Anadolu’da daha çok Selçuklularda kullanılmıştır.
İslam sanatında geometrik biçimler, sonsuzluk ve süreklilik
göstererek Allah fikrini hatırlatırlar. Bir düzen içerisinde süre giden
geometrik çizgiler (tek ve sonsuz olan) gücün, adaletin, genişliğin,
sonsuzluğun sembolüdürler.
İncelediğimiz mezar
taşları üzerinde yer alan çapraz kafes veya baklava dilimleri, kareler ve
çeşitli geometrik hatlar, geometrik motiflerden bazılarıdır.
Geometrik motif olarak mezar taşlarının üzerinde çok sık
karşılaşılan rozetler, gökyüzünü ve evreni simgelemekte ve mezar taşlarına
güçlü bir hareket ve canlılık kazandırmaktadır.
Çeşitli manalar yüklenmiş ay, yıldız, güneş gibi tabiat
varlıklarına, Türk sanatlarında sıkça rastlanmaktadır.
Bilhassa erken devir yapılarında bina cephelerinde, mihrap,
minber ve ahşap kapılarda müstakil olarak kullanılan bu semboller, ileri
derecede üslûplaştırılmış olarak geometrik tezyinatta da sık sık karşımıza
çıkmaktadır.
Vazo ve vazodan çıkan bitkisel motifler, çeşitli süslemelerde
sıkça tercih edilen nesneli bezeme öğeleri arasındadır.
Su, bir hayat kaynağı ve temizlik vasıtası olarak eski
çağlardan beri nasıl kutsal sayılmışsa, vazo da suyu barındıran bir kap olarak,
aynı inancın sembolü hâlini almıştır.
Mezar taşlarında bir vazo içerisinden çıktıklarını
gördüğümüz bitkisel motiflerin, belki de hayat kaynağı olan su ile beslenerek
ebedi hayata ulaştıkları ima edilmek istenmiştir.
Mezar taşlarındaki diğer bir ihtimal de, vazodaki suyun
ölünün günahlardan arınmasının bir işareti olabileceğidir.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz