Antalya’da, “hayvanseverim” diye ortalıkta gezen bir kadın..

Milletin gözünün önünde, sokak ortasında biri tasmalı İKİ KÖPEĞİNİ sopayla dövüyor..

Manzara şu;

Kadın, tasmalı olan köpeğini sürükleyerek uzaklaştırıp diğer köpeğe doğru gidiyor..

Tasmasız olan köpeğine elindeki sopayla vuran kadın, ardından diğer köpeğe yönelip ona da vurmaya başlıyor..

Kadının köpeklere sopayla eziyet ettiği anlar, bir apartman dairesinden çekilen görüntülerle ortaya çıkıyor..

Yani, belgeli ve ispatlı..

Çevrede yaşayan yurttaşlar kadının her gün köpeklere şiddet uyguladığını belirterek, “Artık kadının hayvanlarla uyguladığı şiddete dayanamıyoruz.. Nereye şikayet edebiliriz, yardım edin” diye sağa-sola soruyor..

Bu arada kadın köpeklere şiddet uygularken çekilen görüntüler sosyal medyada yayınlanıyor..

Bunun üzerine, Çevre Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliğine bağlı ekipler harekete geçiyor..

Kadının adresi bulunuyor ve polis merkezine götürülüyor..

Kadın ifadesinde, “köpeklere sopayla vurduğunu” inkar etmiyor..

Ama, “köpeklerinin kedilere saldırdığını, bu nedenle onları dövdüğünü” iddia ediyor..

Yani; birini kurtarırken diğerine ŞİDDET uyguluyor..

Böyle bir “hayvanseverlik” olabilir mi?

***

Buraya kadar olayın anlaşılmayan bir tarafı yok sanırım..

Başlıbaşına bir ŞİDDET olayı..

Ve şiddetin her türlüsüne karşı olmak, şiddeti uygulayanın da İYİ BİR CEZA ALMASINI sağlamak lazım..

Ama, ne oluyor biliyor musunuz?

Bugüne kadar ÇOK SAYIN VEKİLLERİMİZ, bir türlü HAYVAN HAKLARI YASASI’nı çıkarmadıkları için..

51 yaşındaki T.S. isimli kadın hakkında CANA değil, MALA ZARAR VERME suçundan adli işlem başlatılıyor..

Bir daha tekrar edeyim mi?

Sopayla dövülen köpekler “CAN” değil, “MAL” yerine koyuluyor..

***

Ey benim çok sevgili vekil arkadaşlarım..

Hangisi olursa olsun, BÜTÜN HAYVANLAR tıpkı sizin-benim gibi Allah’ın bir kulu, ama “SESSİZ KULU”..

Onlar da tıpkı insanlar gibi acı çeker, üzülür, mutlu-mutsuz olur, acıkır-susar, hasta olur, gezmek-koşmak ister, en önemlisi de SEVİLMEK ister..

Yani “MAL” olarak gördüğünüz o köpekler de birer “CAN”..

Çocuğunuz neyse, o da o..

Hangi kafa, hangi beyin böylesine bir “CAN”a sopayla ŞİDDET uygulayan birini “MALA ZARAR VERMİŞ” gibi görebilir?

Ey vekiller, hiç vicdanınız sızlamıyor mu?

O sopayla çocuğunuzu dövse ne yapardınız, yine “MALA ZARAR VERMİŞ” mi derdiniz?

Biliyor musunuz VEKİL ve POLİS kardeşlerim;

Köpekler, “insana kendisinden daha çok değer veren TEK CANLI”dır..

Ve siz onu MAL olarak görüyorsunuz..

***

Savcılık soruşturma başlatmış..

Umarım HATANIZI anlar da, o kadına “CANA ZARAR VERMEK”ten işlem yaparsınız..

Ve umarım, şiddet uygulayanlara AYNISI yapılacak “KISASA KISAS” bir yasa çıkartılır..

………………………

GONG

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias demiş ki;

“Türkiye, artık o eski Türkiye değil..”

Bunu elin Yunan’ı bile anladı..

Ama, içimizdeki “MAL”lar hala SAMAN peşinde..

……………………….

İŞTE TÜRK DEVLETİ BUDUR..

Dışişleri Bakanlığı’mız..

Güney Amerika ülkesi Bolivya'da sağlık sorunu yaşayan bir Türk vatandaşını önce büyükelçilik aracıyla La Paz'a ulaştırdı, daha sonra uçakla Brezilya'nın Sao Paulo eyaletine gitmesini ve buradan da Türkiye'ye dönüşünü sağladı..

Eskiden; “Amerika vatandaşını dünyanın her yerinde koruyor” diye kıskanıyorduk, değil mi?

18 yıl öncesine kadar..

Bırakın başka bir ülkedeki hasta vatandaşımızı uçak ambulansla getirmeyi, normal ambulansla hastaneye götürülen hasta ya da yaralı olan vatandaştan AMBULANSIN MAZOT PARASI alınıyordu..

Hatta, eğer sosyal güvencesi yoksa ya da cebinde parası yoksa, adamın cenazesi bile verilmiyordu..

Bilenler, GENÇLERİMİZE bir bir anlatmalı bu dönemleri..

Nereden nereye..

Artık benim devletim, hem dünyada hem yurtiçinde vatandaşını  ABD’den bile daha iyi koruyor..

***

Devletimiz ve Erdoğan var olsun..

……………………..

TRAFİK

Aklı başında şoför içki içmez..