Ben CHP’yi ve CHP’lileri eleştirdikçe birileri çıkıp, “niye hep CHP’yi eleştiriyorsun da AK Parti’yi eleştirmiyorsun” diyor..

Bugün buna cevap vereceğim..

…

Yanlış ve eksik yapan her partiyi yeri geldikçe eleştiriyorum..

Ama, CHP’liler “eleştiriye tahammülsüz” oldukları için, hep kendilerinin eleştirildiğini sanıyor..

AK Parti’li falan değilim, hatta hiçbir partili değilim..

Ama, 1968 yılından bu yana bir gazeteci olarak nice iktidarlar, darbeler, liderler gördüm siz söyleyin..

Ve ilk kez bir liderin “bağımsız bir Türkiye” için çabaladığına-savaştığına şahit oluyorum..

Bu nedenle de Erdoğan’ı destekliyorum, destekleyeceğim..

Yanlışı ve eksiği yok mu? Elbette var..

Tamam da; yanlışı ve eksiği kim yapar, “çalışan” yapar değil mi?

…

Evet CHP’yi çok fazla eleştiriyorum..

Çünkü..

Nasıl ki vücudumuzda bir yara çıktığında en çok o sorunu yok etmeye uğraşıyorsak, ben de aynı şekilde “Türkiye’nin en önemli sorununa” dikkat çekmeye çalışıyorum..

Türkiye’de bir “iktidar” değil “muhalefet” sorunu olduğunu cümle alem söylüyor..

Haliyle, sorun “muhalefet” olunca, başı çeken “ana muhalefet” ile boğuşmak farz oluyor..

Bu “yara” iyileşirse..

Yani, muhalefet “muhalefet” gibi olup nefesini iktidarın ensesinde hissettirirse..

Hem iktidar daha dikkatli olur, hem de ülkenin güveneceği bir muhalefet var olur..

Sürekli milleti sokağa çağıran, darbelerden medet uman, proje üretmeyen, her hizmete köstek olan, halka güven vermeyen bir muhalefetle herkes boğuşmalı aslında..

…

Ülkemizde “geleneksel” muhalefet anlayışı nedir?

1- Ya iktidarların “AK” dediğine “KARA” demek..

Ki, buna “güçlü muhalefet” deniliyor..

2- Ya da iktidarların bazı tutumlarını -ki bunlar yanlış da olabilir- desteklemek..

Ki, buna da “sorumlu muhalefet” deniliyor..

3- Ama Türkiye’deki genel çizgi, “çürütmecilik temelli muhalefet”..

Biz bu 3 yaklaşımın da “demokratik sürecin işleyişine” hiçbir olumlu katkı sağlamadığını ve yetersiz olduğunu yaşadık, gördük ve yaşıyoruz..

…

Burada ilginç olan nokta şu:

“Bu yetersizlik” hemen herkes tarafından bilinip dile getirilmesine rağmen..

Hala “aynı hamam aynı tas” misali, muhalefet anlayışında en küçük bir değişikliğin olmaması..

Niye hep CHP’yi eleştiriyorum, anladınız mı?

…

NOT: “Muhalefet nasıl olmalı” konusunu da ayrıca yazacağım..

…………………………

 GONG

 Antalya’da bir otobüs şoförü..

Otobüs kullanırken elindeki telefonda sosyal medyada sörf yaptı ve çekirdek çitledi..

Bu anlar da bir yolcu tarafından cep telefonu ile kaydedildi..

Sonuç?

Görüntüleri çeken yolcu, otobüs şoförünü internet üzerinden firmaya şikayet etti..

Ama, hiç ilgilenen olmadı..

CHP ile bu kadar, maalesef..

………………………..

 ASIRLIK UYANIŞ..

 - Sınırlarımızda ABD desteğiyle kurulan terör devletini delik deşik etmek..

- Suriye’de, Libya’da, Doğu Akdeniz’de yedi düvele karşı kendi haklarımızı ve menfaatimizi korumak..

- Kendi silahımızı yapmak, dışarıya satmak..

- Kendi gemilerimizle Karadeniz’de doğal gaz bulmak..

- Kendi silahını, tankını, tüfeğini, insansız hava aracını üretmek, terör kuşatmasına karşı çok verimli kullanmak..

- Zayıf, zorda ve “güdülen Türkiye”yi geride bırakmak..

- Türkiye’nin kendi iradesine ve geleceğine sahip çıkma isteğinin ilk hamlesi..

(Buna; “vazgeçtiğin idealine dönmek ve gereğini yapmak” da denebilir..)

- Hukuk içinde kalarak, “devlet içindeki paralel yapı”yı kazımak..

- Vaktiyle kangrene dönüşen ve hastalara eziyet mekanı haline gelen sağlık sistemini son derece yüksek standartlara kavuşturmak..

- Yurdun her yanını hızlı trenle ve bölünmüş yollarla donatmak..

- Her alanda yerli ve milli olabilmek için ortaya “irade” koymak..

- Devletin millete hizmet araçlarını, imkanlarını kat be kat arttırarak standartları çook yukarılara taşımak..

Yani..

- Geniş zamanlı ve geniş tabanlı bir diriliş..

…

Nedir bunlar?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kuzey Marmara Otoyolu açılışında kullandığı “asırlık uyanış”ın açılımı..

Öyle anlaşılıyor ki..

Devleti yöneten siyasi akıl, “içinden geçtiğimiz dönem”e kendi zamanının ötesinde bir anlam kazandırıyor..

“Anlamak istemeyenlere” rağmen..

……………………………

 KİM NE DEDİ?

 “Türkiye olarak, kendimizi 'iki devlet tek millet' olarak gördüğümüz Azerbaycanlı kardeşlerimize tüm imkanlarımızla ve tüm kalbimizle destek vermeyi sürdüreceğiz..

Ermenistan yönetimini, her şeyi bir kenara bırakıp ısrarla Türkiye'ye iftira atma gayreti de kurtaramayacak..”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN

…………………

 TRAFİK

 Kafan varsa, kask kullanırsın..