Yazar Nuh Albayrak’ın bir BELGESEL niteliği taşıyan ve benim yazdıklarımla neredeyse birebir örtüşen yazısını bugün köşemde sizlere aktarmak istiyorum..
Bence sonuna kadar ve iyi okuyun..
***
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, dünya yıkılsa da kendi yanlışında ısrar etmek gibi bir marifeti(!) var..
Askerimize “satıldı” diyerek herkesi çıldırtan vekiline destek vererek, darbe yapmayan ordudan intikam alıyor..
Sosyal medyada “Aman dikkat…” esprilerine konu olan seri “CHP’li tecavüzleri” Türkiye’yi sarsıyor, ama Kılıçdaroğlu tek kelime etmiyor.
Bu yöntem bir FETÖ taktiğidir..
Kılıçdaroğlu’nun iktidar yükü altına girmek gibi bir derdi asla yoktur..
Onun tek hedefi, “muhalefette iktidar” olmaktır ve bu lüksü de on yıldır yaşamaktadır..
***
Kılıçdaroğlu bu hafta da “milleti enayi yerine koyarak” tank-palet fabrikasında tepinmeye devam etti..
Katar sermayesi için yapılan fedakârlıklardan bahsetti, dış borcun Osmanlı’yı nasıl batırdığını anlattı, Düyun-u Umumiye’yi hatırlattı..
Kılıçdaroğlu’nun, İngiliz-Rortschild ittifakını; Osmanlı’ya borç vererek hükmetme hedefine, “Batıcı” mason üstadları Reşid ve Mithat paşa sayesinde ulaştıklarını bilmesini hiç beklemiyorum..
Hatta, bu borçları Abdülhamid Han’ın ödediğini ve tekrar borç almadığı için İngilizlerin hışmına uğradığını bilecek bir tarih bilgisine sahip olduğunu da sanmıyorum..
Ama, “uçak ihraç eden 4 ülkeden biriydik” sakızını yine çiğneyen Kılıçdaroğlu, o dönemdeki şu CHP marifetlerini de biliyordur herhalde:
- Truman Doktrini çerçevesinde ABD’den sadece 113 milyon dolar ve savaş kalıntısı birkaç askerî malzeme almak uğruna, ABD’nin “Yerli uçak ve silah üretimini durdurun” ön şartını yerine getirmek için İnönü’nün; “Nuri Demirağ Havaalanını istimlak edin ve uçak satışını engelleyin” talimatı verdiğini…
- Yerli uçak satmak isteyen Nuri Demirağ’a, “Amerikan yardımından bedava uçak almak dururken fabrikanıza sipariş verirsem bu millet beni asar” diyenin kim olduğunu…
- Şakir Zümre Silah Fabrikası’ndan sonra Nuri Killigil’in o muhteşem yerli savunma sanayii tesislerinin esrarengiz bir şekilde havaya uçtuğunu ve hükümetin Ankara’da İsrail’i, tanıma kararı aldığı saatlerde, İstanbul’da da Nuri Killigil’in Haliç’ten toplanan parçalarının defnedildiğini…
- ABD ile 12 Temmuz 1947’de imzalanan yardım anlaşması, 1 Eylül 1947’de TBMM’de görüşülürken bazı vekillerin, “Bu anlaşma ve özellikle 4. madde Türkiye’nin bağımsızlığını ihlal ediyor” uyarısına Dışişleri Bakanı Hasan Saka’nın, ABD’ye kefil olduğunu.. Ama 1964 yılında Türkiye Kıbrıs’a harekat düzenlemeye kalkınca karşımıza bu 4. maddenin çıktığını..
- Amerika’ya nasıl bir söz vermişlerse, kendilerinden sonra da yerli sanayinin gelişmemesi için CHP’nin giderayak 15 Mart 1950’de; yerli ve millî sanayiye ihanet kanunu çıkardığını..
- Türkiye’nin yerli sanayisini hatta bağımsızlığını Amerika’ya ipotek ederek alınan pahalı kredinin büyük kısmının da yine Amerika’nın hurda askerî malzemeleri için harcandığını..
- Ve… CHP’nin aldığı bu kredilerin, sonraki hükümetler tarafından 30 yılda ödendiğini..
Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcıları ile CHP’ye oy verenler biliyor mu acaba?
Bilmiyorsa cahildir, biliyorsa yalancıdır..
***
Sizce hangisi?
………………………..
GONG
Furkan Şimşek’in bir karikatürü..
Ekrem İmamoğlu bir belediye otobüsüne binmiş..
Kalabalığı görünce başlamış bağırmaya:
“Bu caminin hali ne böyle? Kapatalım camileri..”
Yolculardan biri seslenmiş:
“Burası cami değil Başkan’ım, sizin otobüsünüz..”
***
Bu karikatüre roman yazılır be..
…………………………..
BİR “PROF” AYIBI
Bugün sizlere yine sosyal medyada “toplumu germek ve iktidarı itibarsızlaştırmak” adına yapılan algı operasyonlarından bazı örnekler vereceğim..
Bu tür paylaşım o kadar çok ki; tuzağa düşmeyin istiyorum..
***
Bir paylaşımcı, Prof. Dr. Üstün Dökmen’in paylaştığı bir paylaşımı paylaşmış..
Paylaşım şöyle:
“Herkesin din dersi beş.. İyi de bu kadar ahlaksız ve hırsız nereden çıktı?”
Bak bak bak, algıyı görüyor musunuz?
Din dersi görüyorsa, bunlar Müslüman..
Demek ki, hırsızlığı ahlaksızlığı hep Müslümanlar yapıyor..
Bir çift söz söylemek farz oldu:
Ahlaksız ve hırsızlar sadece din dersi okuyanlardan mı çıkıyor?
Böyle bir mantık, toplumu yanıltmaktır, inançlı insanları aşağılamaktır..
Eğer bu lafı Üstün Dökmen söylediyse, densizlik etmiş..
Etmediyse, acilen çıkıp yalanlamalıdır..
……………………….
TRAFİK
Geliştirilmiş yollar, hız parkurları değildir..
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz