Sıkıntı çeken ve bu nedenle “KENTİNİ KORU” kampanyası başlatan Antalya iş insanlarına ve esnafa bugün de söyleyeceklerim var..

Antalya turizmde bir marka..

Ama ne yazık ki, “FİRMA” bazında “markalaşma” neredeyse hiç yok..

ATSO’ya 35 bin civarında firma kayıtlı, bunun yaklaşık 27 bini aktif durumda..

Ama..

Türkiye çapında adı bilinen Antalya merkezli firma sayısı 3’ü-5’i geçmez..

Bu tablo, Antalyalı iş insanlarının ayıbıdır..

***

Peki, böyle bir tablonun nedenini biliyor musunuz?

Anlatayım..

Bugünlerde pandemi biraz engellemiş de olsa, iş insanlarımızın eğlenceye, lükse, uzak doğu ve Ukrayna seyahatlerine paraları bol, hiç kısıtlama-tasarruf yok..

Ama, iş kendi firmalarını geliştirme/tanıtma, yani “markalaşma” olunca elleri titriyor..

İşleri biraz kötü gidince de hemen “eleman çıkarma” yolunu seçip, “ikinci hatayı” yapıyorlar..

Sonra, “öldük, bittik, devlet destek çıksın” diye feryat ediyorlar..

***

İster bir ürün, ister bir hizmet üretin..

Eğer yaptığınız işkoluyla ilgili pazarlama stratejinizi oluşturmak, kazancınızı arttırmak ve bunu sürekli kılmak, ya da bilinen bir firma haline gelmek istiyorsanız..

Elinizi biraz cebinize atmak zorundasınız..

Yurtdışı seyahatlerinize üç yerine iki gitseniz, birinin parasını da “TANITIM”a aktarsanız mesela..

Firmanız için büyük bir adım atmış olacaksınız..

Ürününüzün ya da hizmetinizin “FARKINI” ortaya koymak için “tanıtmak” zorundasınız..

Yani..

“Niye insanların sizi tercih etmesi gerektiğini” iyi anlatmalısınız..

Hatta, reklamlarla insanların bilinçaltına yerleşmelisiniz..

***

Şimdi bir de “KENTİNİ KORU” kampanyası başlattınız..

Bu bile ancak “ETKİLİ BİR TANITIM”la başarıya ulaşabilir..

Unutmayın; bir firmanın varlığını koruması, hatta markalaşması için “etkili bir tanıtım olmazsa olmaz”dır..

1- TV-Gazete-Dergi-Sosyal Medya reklamları..

2- Megalight, broşür vesaire..

3- Gazete ve TV’de röportajlar, “reklam-haberler” ve sponsorluklar..

4- Bunları sürekli yapmak, tekrarlamak..

Bunlardan birini bile eksik yaparsanız, amacınıza asla ulaşamazsınız..

Ağlamayı bırakın artık..

…………………….

GONG

Tek tek anlatalım..

Buğday ürünleri ihracatında dünya birincisiyiz..

Fındık, incir, kiraz, ayva ve kayısıda da dünya birincisiyiz..

Merak edenlere; her yıl 25 milyon ton da SAMAN üretiyoruz..

Ve 2002’de 3.8 milyar dolar olan ihracatımız, bugün 18 milyar dolar..

Sorusu olan?

……………………..

DOSTLAR ALIŞVERİŞTE GÖRSÜN

Ne zaman bir yağmur-fırtına olsa..

Ne zaman bir ekonomik sıkıntı yaşansa..

- Gelecek Partisi esnafın ve çiftçinin yanında..

- İyi Parti esnafın ve çiftçinin yanında..

- Saadet Partisi esnafın ve çiftçinin yanında..

- CHP esnafın ve çiftçinin yanında..

- HDP hepsinin yanında..

Gidiyorlar çiftçinin ya da esnafın yanına, “derdinizi dinlemeye geldik” diyorlar..

Sonra?

Sonrası yok, o kadar işte..

Çiftçinin ya da esnafın bir yarasına merhem oldukları falan yok..

“Dostlar alışverişte görsün” misali, sadece “göz boyuyorlar”..

***

Bu ülkeyi yönetenler çiftçiye de esnafa da zaten gereken her türlü desteği veriyor..

Yani; hem çiftçinin hem de esnafın gerçek anlamda yanında..

Merak ettiğim şey şu;

Çiftçi ya da esnafın arasında, bu muhalefetin kendilerine yardım edeceğini düşünüp CİDDİYE ALAN VAR MIDIR acaba?

……………………..

TRAFİK

Alkol öldürür.. İhmal süründürür.. Dikkat güldürür..