Cem Oğuz’u bilir misiniz?

Şu anda, Muhittin Böcek yönetimindeki Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde baş danışman olarak görev yapıyor..

Daha önce, uzun yıllar Antalya’da İnşaat Mühendisleri Odası’nın başkanlığını yapmıştı..

Ben onu hep “istemezükçü”lerden biri olarak gördüm, hala da öyle görüyorum..

Çünkü..

Cem Oğuz, Oda Başkanı iken sık sık gazetecileri toplar, Menderes Türel yönetiminin yaptığı her hizmete olumsuz yaklaşır, YAPILMASINA karşı çıkan açıklamalar yapardı..

Antalya’daki kamu binalarının yüzde 70’inin “depreme dayanıksız” olduğunu söyler, ardından da, “Antalya Büyükşehir Belediyesi niye bir DEPREM MASTER PLANI yapmıyor” diye sorardı..

Ve belli bir kesimin büyük alkışını alırdı..

Meğer bir hedefi varmış, hedefine de ulaştı..

***

Aynı Cem Oğuz, şimdi “alkış aldığı kesim”in seçtiği Büyükşehir Belediye Başkanı’nın BAŞDANIŞMANI..

Yani; 1.5 yıldan fazladır YAPTIRIM gücü olan bir makamda..

Aklınıza, “Cem Oğuz başdanışman olduğuna göre, herhalde Antalya için deprem master planıyla ilgili bir çalışma yapıyordur” diye düşünüyorsunuz değil mi?

Düşünmeyin..

Çünkü, öyle bir düşüncesi falan yok..

Cem Oğuz masanın öbür tarafındayken gürlüyordu..

Masanın bu tarafına geçince hiç sesi çıkmıyor..

***

Son zamanlarda Oğuz’un yerini Antalya Şehir Plancıları Odası Başkanı Dr. Ebru Manavoğlu aldı..

Durmadan, “Antalya için bir deprem master planı şart” açıklamaları yapıyor..

Ama kimse duymuyor, dinlemiyor..

Büyükşehir yöneticileri de, “böyle bir çalışma yapamıyoruz, çünkü imar barışı buna engel” türünden bahanelerle, eksikliklerini yine iktidara yıkma peşinde koşuyor..

***

Antalya 2. deprem kuşağında olan bir kent..

Öğrenmek istiyorum;

Şiddetli bir deprem olursa Antalya halkı ne yapacak?

İnsanlar nerede toplanacak?  

Evlerine en yakın toplanma yeri nerede?

Deprem çadırları nereye kurulacak?

Konyaaltı’nın yüzde 80’i, Muratpaşa’nın yüzde 70’i kaçak yapı dolu, kamu binalarının yüzde 70’i depreme dayanıksız, Gazipaşa’dan Kaş’a kadar durum hemen hemen aynı..

Bunlar ne olacak?

Biliyorum; Deprem Master Planı yapmak, hele hele uygulamak zor, çok zor..

Ama, imkansız değil..

Yeter ki, “halk için hizmet üretmek” gibi bir amacınız olsun..

Cem Oğuz ve Büyükşehir yönetimi, böyle bir amacınız var mı?

…………………….

GONG

Kemal Kılıçdaroğlu şehir hastaneleri yapılırken, “bu kadar hasta yoksa neden yapıyorsunuz, israf bu” demişti..

Şimdi ne yapıyor biliyor musunuz?

“Türkiye’de yatak sayısı yetersiz raporu” hazırlıyor..

Bunların iktidar falan olduğunu düşünüyorum da, kanım donuyor..

……………………..

KAFAMDA DELİ SORULAR..

Muhittin Böcek 109 gün COVID-19 ile mücadele etti, mücadeleyi kazandı, dün de “işbaşı yaptı” maşallah..

Ben, işim gereği SEPTİK bir adamım..

Akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle solunum sıkıntısı yaşayan Böcek’e trakeostomi (nefes borusuna delik açılması) tedavisi bile uygulandı..

Böcek için, “artık görevine dönemez” kanısı hakimdi..

Hastaneden, “ciğeri yaşamasına yetmez, yaşasa bile normal olamaz” türünden söylentiler geldi..

Yani, durumu çok ağırdı..

Büyükşehir yetkilileri birkaç gün öncesine kadar Böcek’in durumunu hep STABİL, yani “durumu hala ağır, iyileşme yok” diye gösterdi..

Hatta, partilileri “öldü” gözüyle bile baktı ve “Böcek’siz bir belediye yönetimi” hayali kurdu, özel planlar hazırladı..

Sonra duyduk ki..

“Durumu ağır” olan Böcek VEKİL azletti, VEKİL atadı..

Sonra taburcu oldu, TV’de canlı yayına katıldı..

Önceki gün de geldi, makamına oturdu..

***

Kafam karıştı..

Çünkü, söylenenler ve yaşananlar birbirini tutmuyor..

Ağır hasta Muhittin Böcek ile vekil azleden-atayan Muhittin Böcek aynı mı?

Nefes borusu bile delinerek yaşatılan kişi ile TV’ye çıkan-işbaşı yapan kişi aynı mı?

109 gün boyunca Büyükşehir’de ve hastanede “dümenler” mi döndü?

Kim ne kazandı, kim ne kaybetti?

Umarım, bu konudaki gerçekleri bir gün öğrenme şansımız olur..

***

Muhittin Başkan geçmiş olsun, Allah bir daha göstermesin, aramıza hoş geldin..

……………………..

TRAFİK

Hatalı geçme, ölümü seçme..