Şu pandemi döneminde KENDİNİZE şöyle bir bakın..
Güne başınız önde-omuzlar düşük durumda mı başlıyorsunuz, yoksa karın içeri-göğüs dışarı ve omuzlar dimdik olarak mı?
Şunun için soruyorum;
Eğer omuzlar düşükse BEYİN bunu “depresif” olarak algılıyor..
Ama dik duruşlu olursanız, beyin bunu daha “sağlıklı” olarak algılıyor ve mutluluk hormonu salgılamaya başlıyor..
Yani; güne nasıl başlarsanız, gününüz öyle geçiyor..
Bunu niye mi anlatıyorum?
1- COVİD’19’a teslim oldunuz mu, onu merak ediyorum..
2- Ve “umutsuz olmak” yerine, DİMDİK ayakta kalabilme imkanınız var, bunu göstermek için anlatıyorum..
***
Birçok kişi kendini belirsizliğe karşı korku, kaygı, panik atak gibi duygulara bıraktı..
Hatta patolojik boyutta bunları yaşadı, yaşıyor..
Evet KORONAVİRÜS hayatımızdan çok şey aldı, ama BU SÜREÇ insanlığa önemli kazanımlar da getirdi..
Ne gibi kazanımlar?
1- Pandemi ile “iyilik, yardımlaşma ve dayanışma” gibi İNSANİ duyguları yeniden hatırladık..
2- Birçok kişi kendinden kaçmayı bıraktı, kendisiyle, bağımlılıklarıyla, kaygılarıyla yüzleşmeyi ve çözüm bulmayı seçti..
Düşünün bakalım;
Kendiniz, ilişkileriniz, hatta DÜNYA hakkında nedir-nasıldır-neden diye sorular sormuyor musunuz?
Çoğunuz da bu tehlikeyi fırsata çevirdiniz..
Örneğin; “AN” da yaşamayı öğrendiniz, ertelemeyi bıraktınız, çözüm bekleyen meselelerinizi hallettiniz, kendinizi geliştirdiniz.. (İstisnalar hariç tabii)
Biraz daha ötesi de var..
Pandemi süreci (siyasetçiler bozmaya çalışsa da) insanları tekrar dayanışma, birlik ve beraberlik duygularına götürüyor..
***
Doğaldır, PANDEMİ sürecinde depresyonlar da çok arttı..
Ama bunu gözünüzde büyütmeyin..
Bu konuda Uzman Psikolog Melek Abca bakın ne diyor;
“Yaşanan depresyon, uzun yolda giderken arabayı cebe çekip beklemek gibidir..
Cebe çekildik; yolculuk devam ederken kısa süreli BİR MOLA..
Orada araba dinleniyor, biz biraz uyuyoruz, yemek yiyoruz, sonra yola tekrar devam edeceğiz..
Şu an öfke, pazarlık ve depresyon arasında gidip geliyoruz..
Bunun sonucunda elbette KABULLENME gelecek..
Yavaşça bu aşamaya geçiyoruz..
Yani; aslında SAĞLIKLI BİR SÜREÇ yaşıyoruz..”
***
En başta dediğim gibi;
Güne nasıl başlayacağınız ve günlük hayatınızı nasıl sürdüreceğiniz size bağlı..
Eğer isterseniz korkularınızı yenebilir, normal bir insan gibi yaşayabilirsiniz..
Yeter ki, olanları TAKINTI haline getirmeyin, çıkarcılık yerine paylaşmayı yeğleyin, dünyayı iyi takip edin, KISIR ÇEKİŞMELERLE hiç vakit kaybetmeyin..
Göreceksiniz; kendinizi HER ŞEYE RAĞMEN çok iyi hissedeceksiniz..
……………………..
GONG
Boğaziçi Üniversite’sinde..
CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun destek verdiği azgın bir grup, KABE fotoğraflarının üzerinde tepinmiş..
Anladınız sanırım; dertleri REKTÖR değil..
İnsanlarımızın sinir uçlarıyla oynayıp kışkırtmak ve sokakları kan gölüne çevirmek..
Tuzaklarına düşmeyelim..
………………….
İ. ETHEM TAŞ YERİNDE KALIRSA..
Ak Parti Antalya'da bugün kongre var..
7. Olağan Kongre, bugün Antalya Spor Salonu’nda gerçekleşecek..
En çok şunlar merak ediliyor;
1- İl Başkanı değişecek mi?
2- İl yönetimi içinde GRUP oluşturup partiye ve Antalya’ya zarar verenler, yeni yönetimde de olacak mı?
3- Ak Parti’de artık HALKIN İÇİNE girecek yöneticiler olacak mı?
Biraz araştırdım, cevap veriyorum;
1- İl Başkanı değişmeyecek, yola İbrahim Ethem Taş ile devam edilecek..
2- İl yönetimi içinde GRUP oluşturanlar ekarte edilecek..
3- Evet, Ak Parti artık halkın içine girecek..
***
Bu arada; değişik kesimlerden konuştuğum insanlar diyor ki;
“Bir İl Başkanı, illerde Genel Başkan’ın yerini tutar..
Yani, illerdeki bütün vekiller, belediye ve ilçe başkanları İl Başkanı’na tabidir..
CHP ve İyi Parti İl Başkanlarında BU DİRAYETİ göremedik, Ak Parti İl Başkanı’nda da göremedik..
Seçilecek yeni yöneticiler bu defa Antalya iyi yönetebilecek mi?”
GÜZEL BİR SORU, bekleyip göreceğiz..
…………………….
TRAFİK
Her trafik kuralı, HAYAT kadar değerlidir..
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz