Bilim Kurulu’na bir sorum var;

“Para kazanamayan esnaf ne olur, iflas eder.. İflasın olduğu ailenin psikolojisi ne olur?”

Birer “bilim insanı” olarak onlar cevabı düşünedursun..

Benim, iktidara ve muhalefete diyeceklerim var..

***

Hükümet, PANDEMİ konusunda işi BİLİM KURULU’na bırakmış gibi görünüyor..

Onlar da kantarın topuzunu o kadar kaçırıyorlar ki..

1- İş yapamayan esnaf, tenceresini kaynatamaz hale geldi/geliyor..

2- MUHALEFET de bunu fırsata çeviriyor ve dükkan dükkan gezip ESNAFI TAHRİK EDİYOR.. Sokak kalkışmasına gidecek yolu açmak için sürekli SOKAK ÇAĞRISI yapıyor..

3- Güvenlik güçlerinin içinden bazıları YASAKLARI uygularken kantarın topuzunu kaçırıyor.. Bu da devletle halkı karşı karşıya getiriyor, nefrete yol açıyor..

Tamam bilim insanlarına kulak verelim de, HÜKÜMET bir an önce harekete geçmezse hem kendileri hem de ülkemiz açısından onarılmaz sıkıntılar çıkacak..

***

DERHAL yapılması gerekenler var..

Her afette veya olağanüstü zamanlarda KRİZ MASALARI oluşturulmuyor mu?

Pandemi de bir KRİZ..

İllerdeki Bilim veya Hıfzıssıhha kurullarında da bir Kriz Masası oluşturulabilir..

Kentin değişik sektörlerinden temsilcilerin de bu masada yer alması sağlanabilir..

Ve onlara sektörün sorunları dile getirmesi/öneriler sunması imkanı verilebilir..

Alınacak YASAK kararlarının da buna göre esnetilmesi sağlanabilir..

Böylece, aslında YASAKLAMA değil de KISITLAMA getirilerek esnaf ve diğer sektörler biraz olsun rahatlatılabilir..

Örneğin; LOKANTA, RESTORAN, KAFETERYA, ÇAY BAHÇESİ, KAHVEHANE, HALI SAHALAR gibi yiyecek-içecek sektörü YASAKLAR nedeniyle iş yapamıyor..

Maske-Mesafe-Hijyen şartlarına uygun olarak masaların araları açılır, müşteri sayıları kısılır ve dükkanların açık kalması sağlanabilir..

Kamu kurumlarında HES kodunu gösterip içeriye giriyorsunuz..

Bir bakıyorsunuz, insanlar burun buruna..

Kamu kurumlarında bunu yapıyor ve esnafa yasak getiriyorsan, MUHALEFETİN KIŞKIRTMASINA da engel olamazsın..

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Ak Parti’li vekillere açık çağrı yapıyorum..

Vatandaş için pandemi asıl tehdit olmaktan çıktı, artık ekonomik tehdit var..

Aile ekonomisinin ayakta durması için orta direk inanılmaz bir mücadele veriyor..

Bilim Kurulu ne yapıyor?

Ekran ekran gezip KORKU YARATIYOR..

Ve sadece toplum psikolojisini bozmuyor, aynı zamanda “ülkemizin siyaseti ve ekonomisi üzerinde vesayet odağı” gibi hareket ediyor..

MİLLETİMİZİN SAĞDUYUSU, her tarafı sahtekarlık dolu ilaç firmalarına peşinen güvenen bilim insanının “bilimsel duruşu”ndan daha önemlidir..

Lütfen..

“Masa başında oturarak BİLİM ADAMLIĞININ arkasına saklanıp korku tellallığı yapan ve ülkemizde ekonominin çarklarını durma noktasına getiren Bilim Kurulu”na engel olun artık..

Can çekişen sektörlere de kamu kurumlarına verdiğiniz esnekliği verin yeter..

YASAKLAMA yerine KISITLAMA ile rahatlamalarına imkan sağlayabilirsiniz..

……………………….

GONG

Evet, BİLİM “şüpheci”dir..

Ama, bilim insanının TESLİMİYETÇİ olduğu bir sahnede başka oyunlar ve hikayeler var demektir..

Gerçek bilim insanlarına can kurban..

……………………

ATSO’DAN HAKSIZ REKABET UYARISI

ATSO Başkanı Davut Çetin..

HAFTA SONU yasakları nedeniyle KAPATILAN İŞ YERLERİNİN yapamadığı satışların, AÇIK OLAN MARKETLER tarafından yapılmasının önüne geçilmesini istedi..

Çünkü..

HEDİYELİK EŞYA, TEKSTİL, İNŞAAT MALZEMELERİ, KIRTASİYE gibi ürünleri hafta sonlarında bütün marketlerde bulmak mümkün..

Bu durumda, marketler HAKSIZ REKABET yapmış olmuyorlar mı?

Esnafla birlikte bu küçük işletmeler de zaten pandeminin kurbanı olmuş durumdalar..

Çarklarını zorlukla döndürmeye çalışan sektör, bir de “haksız rekabet” altında EZİLİYOR..

***

İlgili ve yetkili merciler, bu noktada Davut Çetin’e kulak vermeli..

“Liberal ekonomi”de biraz zor, ama marketlerin “neleri satamayacağı” belirlenmeli..

Ve HAKSIZ REKABET yaratan durumla ilgili DERHAL bir düzenleme getirilmeli..

Bu konuyu da “Bilim Kurulu”na sormayacaksınız, değil mi?

……………………..

TRAFİK

Emniyet kemeri, tekerlekli sandalyeler kadar bağlayıcı değildir..