‘Başkaları durduğunda araştırmaya ve öğrenmeye devam edin’ sözü tam da bugünleri anlatıyor. Ülkemizde ekonomik olarak belirsizlikler maalesef sıkça yaşanmaktadır. Krizlerle boğuşmaya sürekli antrenmanlı bir ülkede yaşıyoruz. Belli aralıklarla da bu tekrar ediyor.
***
Geçtiğimiz 2020 yılı çok da alışık olmadığımız günler yaşattı bize. Virüsle başlayan, kapanmalarla devam eden, insanların evde kalmayı deneyimlediği bir yıl oldu. Sevdiklerimizi göremedik, kapının önündeki aracımıza binemedik. Günlük, sıradan olarak gördüğümüz alışkanlıklarımızı bile özledik.
***
Her krizin getirdiği farklı fırsatlar olduğu da bir gerçektir. Aynı şekilde şu an yaşanan durgunluğa rağmen karamsar değil ümitvar olmalıyız. Yaşanan her krizde kendimizi ve işimizi gözden geçirip, özümüze dönmemiz gerekiyor. Bir nevi swot analizi gibi düşünelim.
***
Öncelikle eksilerimizi ve artılarımızı yan yana koymalıyız. Mevcut gerçekleri yalın olarak önümüze koyarak yeniden çerçevelendirmeliyiz. Neleri eksik yapmışız, yapıyoruz bunları net olarak ortaya koymamız lazım. Gözden kaçırdığımız, önemsemediğimiz noktaları görmemiz için çok önemli.
***
Bunun yanında işimizle ilgili rakiplerimizden bizi biraz daha ayrıştıracak neler yapabiliriz diye düşünmemiz lazım. Kafamızı kaldırıp dünyadaki örneklere bakabiliriz. Çevremizde insanlar neler yapıyor, nasıl yapıyor diye. Kopyalamak için değil elbette, rekabette bir adım önde olmak için.
***
Acımasız bir rekabetin olduğu, çok hızlı değişen dinamik bir dünyada yaşıyoruz. Baş döndürücü hızla bir değişim yaşanıyor. Hizmetin tamamen kişiselleştiği, detayların artık çok önemli olduğu zamanlardayız. Müşteriyi memnun etme çıtası her geçen gün daha da yükseliyor.
***
Yeni adıyla pandemi dönemi de bu değişen dünyayı çok daha hızlandırdı. İnternet satışlarının hızla arttığını ve önümüzdeki süreçte çok daha artacağını da artık görebiliyoruz. Bu da bize işimizi bir şekilde elimizdeki telefonlarla ilintili bir hale getirmemiz gerektiğini öğretti.
***
İçinde bulunduğumuz şu günler de özümüze dönüp kendimizi güncellememiz gereken zamanlardan. İnsanların olan biteni seyrettiği dönemde daha çok araştırmalıyız, işimize kafa yormalıyız. Öğrenmenin sonu ve sınırı yok. Telefon ve televizyon gibi araçları amaçsız kullandığımız vakitleri azaltalım.
BAKIŞ AÇISI
Hem bireysel olarak “iyi insan” olmak için, hem de işimizle ilgili “başarılı iyi insan” olmak için yaşayalım. Bakış açımız bu olursa karşımıza çıkan her şey de buna göre şekillenir. Kendimizi geliştirmek ve iyileştirmek bizim elimizde. Böyle durgun günler tam da zamanı. Harekete geçme vakti, haydi!
