Günümüzde genellikle işletmelerin kullandığı bir tabir olsa da insanların da hayatlarında kurduğu bir ekosistem vardır. Ekosistemler birbirlerinden ne kadar farklı olurlarsa olsunlar, birbirleriyle etkileşimleri uyumlu olduğu sürece ve enerji sağlanmasında sorun olmadığı sürece kendi kendilerine yeterlidirler.

***

Aynı şekilde bizler de farklı kültürlerden, farklı karakterlerde insanlar olsak da saygı ve sevgi çerçevesinde uyumlu olup ortak noktada buluşabiliyoruz. Birbirimize pozitif enerji verdiğimiz sürece de ilişkilerimiz devam ediyor.

***

Ünlü girişimci ve yazar Jim Rohn’un teorisinde söylediği gibi: ‘En çok vakit geçirdiğin 5 kişinin ortalaması bir hayata sahipsin’. Evet çok iddialı bir teori. Ama çevremize bakıp düşündüğümüz zaman haksız da sayılmaz diyebiliriz.

***

Ortalamalar kanunu temelli bu iddiaya göre davranış ve düşünce yapımızı şekillendiren en önemli etken yakın çevremizdeki insanların görüş ve fikirleridir. Başlangıçta çok mantıklı gözükmese de üzerinde düşünmeye değer.

***

Sözün sahibiyle ilgili net bir kaynak olmadığı için anonim olarak değerlendirilen şu söz de bizler için çok kıymetli. ‘Kişi inandığı gibi yaşamazsa, yaşadığı gibi inanır.’ Biz her ne kadar etkilenmediğimiz söylesek de sonuç öyle değil.

***

Ortalamalar kanunu da bu söze paralel bir sonuca varmış gibi gözüküyor. Etrafımızdaki insanların söylediği ve yaptığı şeyler başlangıçta bize çok ters gelse de zamanla bilinç altımıza yerleşiyor ve normalleşiyor.

***

Bunları düşünmeye başladığımız zaman kendimize bazı sorular sorabiliriz. Yakın çevremdeki insanlar hayatında ne kadar mutlu, işinde ne kadar başarılı, ne kadar sağlıklı yaşıyorlar, inanç durumları nasıl?

***

Çevre aslında insanın kendisinden ve hayattan ne beklediği, ne istediğiyle ilgili. Bu beklentiler ve istekler doğrultusunda kendimize bir çevre oluşturuyoruz. Hayat zaten bir direksiyon gibi, nereye çevirirsen oraya gidiyor.

***

Evet çevre, ortam böyle bir şey ve çok da önemli. Yakın çevremizdeki insanların hayatımızı ne kadar etkileyebileceklerini bir düşünün. Farkında olsak da olmasak da bilinçaltımıza yerleşmekte ve temel inançlarımıza hakim olmaktadır.

***

Hayat tercihlerden ibaret ve bizim bir tane hayatımız var. Onu da en güzel şekilde yaşamamız ve bu hayatta mutlu olmamız lazım. Mutlu olmak için de inançlarımıza göre bir hayat yaşamamız lazım.

SON SÖZ

İnsanoğlunun 5 temel gereksinimlerinden 2 tanesi aidiyet ve saygınlık gereksinimidir. Bu iki kavram da birbirlerine çok yakın ve hatta neredeyse iç içedir. Toplumda saygınlık kazanmak ve bu vesileyle sürdürülebilir bir aidiyet oluşturabilmek için de doğru bir çevre gereklidir. Unutmayalım ki hayatımızda bir şeyler doğru veya yanlış gidiyorsa direksiyon başında oturan kendimiziz.