‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum.’ Hz Ali Radıyallahü anh
***
Peygamber Efendimiz (sav) buyurmaktadır ki: ‘İnsan öldüğünde ameli -amel defterine sevap yazılması işlemi- kesintiye uğrar. Ancak bundan üç husus müstesnadır. Sadaka -insanlara faydası devam eden-, istifade edilen ilim ve kendisine dua eden sâlih evlat.
***
İlim Cenabıhakk’ın sıfatıdır. İlim öğrenip onunla amel etmekle insan melekleşir ve aziz olur. İlim sahiplerinin bazısı görevi icabı ilmini halka anlatır. Bazısı da ilmini hem halka anlatır hem de Rabbine görevini yapar.
***
Fatih Sultan Mehmet hazretleri dünyanın ilim adamlarını İstanbul’a davet ederdi. Gelenler de maharetlerini İstanbul’da sergilerlerdi. Atalarımızın güzel bir sözü vardı: ‘Marifet iltifata tabiidir, müşterisiz mal zayidir’.
***
Onlara gösterilen sevgi ve saygı bir anahtar gibidir. Zira bazı çiçekler güneşi görünce açar, onlar da insanların sıcak ilgisi ile maharetlerini ortaya koyar. Yaşadığım yerde Molla Halil diye yaşlı bir hocamız vardı, bana şöyle bir dert yandı; buraya geleli 40 sene oldu, bana kimse dini bir konu sormadı.
***
Şimdi alimlerin yanına randevu ile gidiliyor. Ama eskiden telefon olmadığı için rastgele ziyaret ederlerdi. Bir gece İmam-ı Azam Hazretlerinin kapısı vurulur ve bir adam çıkar. -Ya imam şöyle bir sualim var, der. -Buyrun der İmam-ı Azam Hazretleri. -Köpek ne zaman mükellef olur, demiş.-Bilmiyorum demiş, İmam-ı Azam. Deniz gibi muazzam bir alim fakat soru biraz da çobanların bileceği bir iş.
***
Açık havada talebeleri ile ders okurken karşıdan çingene bir vatandaş geçiyor. İmam-ı Azam hemen ayağa kalkar, adam biraz uzaklaşınca oturur. Fakat talebelerin dikkatini çeker ve sorarlar: -Efendim sizi bir vatandaş geçerken ayağa kaldıran şey nedir? -Ben köpeğin ne zaman mükellef olduğunu o adamdan öğrendim. Onun için saygıdan ayağa kalktım, der.
***
Ne demişler ‘toprak ol da üzerinde gül bitsin’. İmam-ı Azam Hazretleri bu kadar ilmine, bilgisine rağmen vatandaştan öğrendiği bilgiye karşı saygıda kusur etmiyor. Öğrendiği bilgi ise, köpek yavrusu biraz büyür de ağaca veya duvara karşı ayağını kaldırırsa mükellef olmuş demektir.
***
Bu örnekte de görüldüğü gibi boşuna İmam-ı Azam olunmuyor. Alimler ilim sahibi olmalarının ötesinde duruşları, yaratılışları, karakterleri itibariyle de çok özel ve kıymetli insanlar. Naif, düşünceli ve hassaslar. Onlara da gerekli değeri, kıymeti ve saygıyı göstermek bizim boynumuzun borcu.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz