2014 yılında tanıdığım birinin annesi vefat etti (Allah rahmet eylesin!). Cenazede dikkatimi çeken şey, ölen kadının erkek kardeşi cenazede yoktu, mevlidinde de göremedim. Ben de ölen teyzenin oğluna sordum, “Dayın hem cenazede hem de, mevlitte yoktu. Aranızda bir dargınlık mı var ?” diye. Yeğeni dedi ki, “Bırak o şeref…i Hüseyin amca”, öyle deyince, daha da dikkatimi çekti. Ben de, “İnsan dayısına saygılı olması lazım” dedim.
O da, başından geçenleri anlattı. “Biz anneannemize çok yaşlandığı için sırayla bakıyorduk ve sıra dayıma geldi. Bende anneannemi arabama bindirip, dayımlara gittim. O anda teyzemle dayım beraber oturuyorlarmış. “Anneannemi getirdim” dedim, hiç ağza alınmayacak bir söz söyledi. Ben de, “Ne söyledi” dedim. Genç biraz çekindi, gözlerini kaldırıp usulca yüzüme baktı ve gözlerini yere indirerek devam etti. “Bu koca dom..u yine mi getirdin” dedi. Artık gözlerinden yaşlar damlıyordu.
Düşünün, bir evladım olsun diye, 9 ay 10 gün yarı hasta, yarı iyi halde karnında taşırsın. Doğarken bin bir kere ölüp ölüp dirilirsin, ev halkı ve yakınları ise bayram eder. 3 sene altını temizlersin, “Aman çocuğuma bir şey olmasın” diye pür dikkat sürekli onu izlemeye koyulursun. Gözünü budaktan sakınır, yemez yedir, giyme giydirsin. Okul hayatı bitene kadar tam bir gayretle onu okula hazırlayıp, erkekse askerde, gözün telefonda ve televizyonda olup hasret çekersin. Eğer kız ise, bir erkek arkadaş bulur ve “Namusumuza leke gelir” diye üzerine titrersin. Geceleri uykusuz kalır, arsanı satıp düğün yapar ve torunlar büyüyene kadar yine onların sıkıntılarına tahammül etmeye devam edersin.
Ama bakıma muhtaç hale gelince ‘Anne’ bile demeyip, d…. derler.
Bu ne evlatlığa, ne de insanlığa yakışır. Senin için bir ömür harcayan insana ve insanlara “öf” bile demememiz gerekirken, “Bu içler açısı hale biz nasıl geldik” diye, insan kendine sormadan edemiyor. Çocukken bakıma muhtaç olan biziz, yaşlanınca da aynı şekilde bakıma muhtaç olacak olan, yine biz olacağız. Aynı döngü, insanlık tarihinden beri devam ediyor. Yaş itibariyle, kendimizi güzel ve yakışıklı, güçlü kuvvetli hissediyoruz. Kendimize hiç bir şey olmayacakmış gibi düşünüyoruz. Ama unutulmaması gereken şey bu düzen sırayla gidiyor, herkesin başına gelecek.
Allah muhafaza, gökten yağmur yerine taş yağacak diye korkuyorum.
O çirkin sözü söyleyen dayı ölmüş, teyzenin de şekerden gözleri kör olmuş. Şimdi hepimizin bildiği, ağzından düşmeyen bir söz vardır ‘Allah’ım 3 gün yatak, sonra emanetini al’. Ya da, “kimseye muhtaç etmeden, canımı al Ya Rabbim” gibi.
Eğer anne ve babamıza iyi bakmışsak, bu kolay bir ölüm olabilir. Fakat bu olaydaki gibi anne ve babasına ar damarı çatlamış, insanlıktan nasibini almamış, terbiyesizce söz sarf eden, onlara kötü muamele edenlerin akıbetleri, hiç de iyi olmaz.
Yüce Rabbim kalbimize merhamet versin (amin) !
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz