Dersi birinci plana almayan, televizyon, internet ve futbol ile devamlı meşgul olan öğrencinin başarı şansı maalesef çok azdır. Çünkü sen bu tür malayani şeylerle meşgul olup, “şu gün çalışırım nasılsa” diye kendini kandırırken birileri o esnada ders çalışmakta ve kendini hazırlamaktadır.
Eğri cetvelle doğru çizgi çizilemediği gibi yanlış yoldan yürümekle hedefe ulaşılamaz. Bugünün çocuklarına, gençlerine yarının büyükleri olacaklarını doğru bir dille anlatmamız lazım. Ne için okula gittiklerini, büyüklerin ve ülkenin onlara ihtiyacı olduğunu anlatmamız lazım.
Onlar bizim geleceğimiz. Her şeyden önce isimlerinin önüne gelecek unvanın bugünden yapılacak çalışmayla, gayretle olacağını onlara anlatmamız lazım. Milyonlarca genç içerisinde bir adım öne çıkmaları için çalışmaları lazım. Keşke milyonların hepsi bir adım önde olsa.
Günümüzde maalesef onlar için uyarıcı çok fazla. İlgilerini dağıtacak, fuzuli şeylere yönlendirecek o kadar çok seçenek sunuluyor ki. Onlara bu sistemin içinde olduklarını anlatabilmemiz lazım, gençlerimizi uyandırmamız lazım. Bu ülkenin ve insanlığın onlara ihtiyacı var.
Sadece önlerine sunulan seçeneklerle oyalanmamaları, kafalarını kaldırıp dünyayı doğru okuyabilmelerini sağlamamız lazım. “Sosyal medya” diye onlara sunulanın aslında “sosyal” olmadığını, tam tersine sosyallikten uzaklaştırıp gençleri uyutmak için var olan bir sistem olduğunu anlatmamız lazım.
Konu sadece ders çalışmak değil aslında beyinlerini çalıştırıp uyutulmamalarını sağlamamız lazım. Kendilerine verilenle yetinmeyip daha fazlasını istemelerini sağlamamız lazım. Sadece ülkemizin değil, geleceğimizin dünyanın kurtuluşunun buna bağlı olduğunu anlatmamız lazım.
Hz Ali’nin çok güzel bir sözü var: “Her şeyin akla, aklın ise edebe ihtiyacı vardır”. Maddi ve manevi yönden çocuklarımızı bugünkü dünyaya hazırlayabilir isek o zaman başarılı olabiliriz. Çocuklarımıza yaşadığımız dünyayı doğru anlatıp maneviyat ile de onları süslememiz lazım.
Yusuf Has Hacib’in “Akılsız ve bilgisiz kişi kendini yükseltemez” sözü de çok yerinde söylenmiş ve bizlere ders olmalıdır. Çocuklarımızın yaratılış gereği zekaları var zaten. Bunu bilgi ve maneviyat ile zenginleştirirsek o zaman zeka anlam kazanır. Güzel ahlak ile güzelleştirelim çocuklarımızı.
ÖRNEK OLMALIYIZ
Her gün içinde bulunduğumuz ortamdan şikayet etmek yerine bir şeyleri değiştirmek için mücadele etmemiz gerekir. Karanlığa küfretmek yerine bizler toplumun bir ferdi olarak önce kapımızın önünü süpürmemiz lazım. Bize düşen çocuklarımızı güzel yetiştirerek, kendimiz de örnek olmamız lazım.
