Tarihimizde dikkat çeken şahıslar vardır. Askerî yetenekte Ulubatlı Hasan, ince zekada Tiryaki Hasan Paşa, alimlerden Yavuz Sultan Selim’in hocası, danışmanı Hasan Can gibi isimler ilk akla gelenlerdendir.
***
Zeki, hazır cevap bir siyaset ve devlet adamı olan İncili Çavuş Türk-İran ilişkilerini yumuşatmak amacı ile elçi olarak gönderilir. İran Şahı Osmanlı’nın gönderdiği elçinin zekasını anlamak ister.
***
Bu nedenle elçiyi ayakta zor duran, eğe kemikleri bile iyice belli olan yaşlı bir at ile karşılarlar. İncili Çavuş durumu görünce hemen parlak zekasını işletir ve atın yularını eline alır. Atın kulağına yaklaşıp bir şeyler söyler.
***
Herkes pür dikkat elçiyi izlemekte ve ne yaptığını anlamaya çalışmaktadır. Elçi sonra kendi kulağını atın ağzına yaklaştırır ve sanki at ona bir şeyler söylüyormuş gibi bir hava vererek onu dinler.
***
Etrafındakiler doğal olarak merakla Osmanlı elçisi İncili Çavuş’a sorarlar: ‘Atla aranızda nasıl bir konuşma geçti?’. İncili Çavuş der ki: ‘Ata sordum: Şu halinle Nuh (as) zamanından mı kaldın?’ diye.
***
At da bana şöyle cevap verdi demiş: ‘Nuh (as) daha dünkü çocuk, ben Adem (as) ile Kabe’ye taş taşıdım’. İran Şahı da anlamış ki karşı karşıya olduğu Osmanlı elçisi cin gibi bir diplomat.
***
Atamız Alparslan’a keşif kolundan bir asker ‘Efendim 300 bin kişilik bir Bizans ordusu bize doğru yaklaşıyor’ demiş. Alparslan’ın o dönemde 50 bin kadar ordusu vardır. Gayet sakin bir şekilde ‘Biz de onlara yaklaşıyoruz’ demiş.
***
Anadolu gibi dünyanın cazibe merkezlerinden birini ele geçirip 1000 yıla yakın elinde tutanların lügatında korku yoktur. Eğer bugün Anadolu’ya göz dikenler varsa -ki mutlaka vardır- Alparslanlarla karşılaşırlar.
***
Gençler 85 yaşındaki adam camiye giderken adama selam verirler ve onunla eğlenmek için ‘Azrail (as) seni unutmuş’ demişler. Adam da cevap vermiş: ‘Unutmamış, geçen hafta görüştüm. Eğer boş gezersen götürürüm dedi’.
***
Hepimiz her an ölebilecek yaştayız, çünkü ölümün yaşı yok. Yüce Rabbimiz kullarının Müslüman olarak ölebilmesi için 6666 ayetli Kur’an-ı Kerim’i göndermiş. Bu ayetler de o kadar ağır ki Matematik hesabına sığmıyor.
***
Arş-ı Âlâ’dan tam 600 adet kanatlı melek yüklenip gelmiş ve 23 senelik bir zaman diliminde olaylar iktiza ettikçe Resulullah Efendimiz’e tebliğ edilmiş, O da bizlere aktarmıştır.
***
Devlet olarak 4 Büyük Halife’den sonra İslam bayraktarlığını sırasıyla Emeviler, Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılar üstlenmiştir. Ecdadımız Kur’an’a tam sarıldıkları zaman 3 kıtanın önemli yerlerini kucaklamıştır.
***
Viyana kapılarına dayanarak İslam dünyasının jandarması olmuş mazlumların yanında olmuştur. 1839 Tanzimat’tan beri batılılaşalım derken önce dağılmışız, sonra Anadolu’yu da kaptırmışız.
***
SON SÖZ
Doğu Trakya ve Anadolu’yu tekrar geri alıp bir asırdır toparlanmaya çalışmışız. Kimsenin toprağında gözümüz yok. Ama Anadolu’ya göz diken olursa Allah’ın izni ile biz ne yapacağımızı biliriz evelallah.
