Önceki gün bir arkadaşımın aramasıyla haberdar oldum. Bazı sosyal medya hesaplarında yapılan asılsız ve ahlaksız paylaşımlardan. Neymiş efendim, Manavgat’taki ormanları yakan kişi Ülkü Ocakları üyesi imiş.

Hem de Serik Ülkü Ocaklarına kayıtlı… O mesnetsiz ifadelerin yer aldığı paylaşımı detaylı bir şekilde okuyunca yaptığım meslekten utandım. Yahu bu nasıl bir habercilik anlayışıdır?

Haberin kaynağına bakıyorsun dıdının dıdısı miş mış… Eh be insafsız; bir yalan atacaksan bunu haber anlamında paylaşıp biz habercileri bari toplum önünde küçük düşürme.

Kendine saygın yok ise bari mesleğine saygı duy diyeceğimde o dediğiniz saygı nasıl bir şey, yenilir mi içilir mi diye soracak kadar şirazenizi kaybetmiş kişilersiniz siz.

Ya bu yalanları paylaşanlar… İçlerinde sözüm ona milletvekili (!) bile var.

İnanın o paylaşım yapanları şöyle bir araştırın, kim olduklarına bir bakın, hayatlarının hiçbir döneminde bu ülkenin lehine bir çakıl taşı bile kaldırmamış, her bir hainlikte de en başta saf tutmuş artıklar olduğunu görürsünüz.

Yani cami duvarına pisleyen tipler…

Yağlı kemiklerini verenlere hizmette kusur etmeyen bu güruhun yaptığı yalan ve ahlaksız paylaşıma,  Ülkü Ocakları Antalya İl Başkanı Ferhat Aksoy çok sert tepki gösterdi.

Lider TV’deki  “Gün Ortası” programına bağlanan Başkan Aksoy şu ifadeleri kullandı:

“Buradan kendilerine, yalan ve iftiradan beslenen tüm şer odaklarına duyuruyoruz ki; bu vatan haini şahsın ne kutlu dergâhımız olan Ülkü Ocaklarımızla, ne de camiamızın hiçbir kurum veya kuruluşuyla ilgi ve alakası yoktur.

Ülkü Ocakları Türk gençliğinin ve Türk Milletinin umudu ve yılmaz bekçileridir. Bu gibi küçük kurnazlıklarla içine çekmeye çalıştığınız bataklığa girmek yerine o bataklıktan gül yetiştirmeye kendimizi adamış bulunmaktayız.”

Başkan Aksoy’un verdiği cevap tabii ki bu kadarla da sınırlı kalmadı. Adeta insanın yüzü olsa yere geçecek cinstendi verdiği cevaplar.

Tabii yüzü olan için…

Kurulduğu günden bu yana vatan, millet, din ve devlet sevdalısı bir gençlik yetiştirmek ve onları vatan için, bayrak için gerektiğinde canını vermek şuuru ile yetiştiren Ülkü Ocakları, kendini bilmez üç beş müsveddenin ağzına alamayacağı kadar kutsal ve bir o kadar da değerlidir.

BEDELİ AĞIR OLUR

Türk Milleti’nin 57. Alayı olarak kabul edilen o kutlu dergahın, bu tür abuk sabuk konular ile anılması bile o camiadan yetişen her bir nefere hakaret olur. Bu milletin sinir uçları ile oynayıp ortalığı karıştıracağını ve yaşanacak karışıklıktan da besleneceğini zannedenler asla bu tür hadiselere tevessül etmesinler, çünkü bunun bedeli ağır, ödemesi güç olur.