Yerel seçimler için artık geriye doğru sayım başladı. Her geriye sayımın başladığı dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de bir makam veya bir şeyler koparma derdinde olanların da mevsimi başladı desek yanlış olmaz.

***

Sanki siyasetin genel kuralıymış gibi bu dönemleri fırsata çevirme peşinde koşanlar adeta mantar gibi ortaya çıkıyor ve gündemi de meşgul etmeyi beceriyor maalesef.

***

Hayatta bir ülküsü ve ilkesi olmayanların, ideali, omurgası ve duruşu adeta karaktersizlik üzerine kurulan bu tipler bu günden sonra daha çok çıkacak karşımıza maalesef.

Bu tipler elbette sadece siyasette var demek adam gibi, inandığı ilkeler doğrultusunda siyaset yapmaya, halkına hizmet etmeye çalışanlara haksızlık olur.

***

Her meslekte bu tiplere rastlamak mümkün ama özellikle bu dönemde gözünü makam ve para hırsı bürümü olanlar daha çok revaçta olabiliyor. Çünkü onların at koşturacağı zaman geldi.

Kimisi olur olmadık yerlerde şov yapacak, kimisi yalan dolan ve ikiyüzlülükle ortalığı kasıp kavuracak kimisi ise sinsice adeta yılan gibi arkadan iş çevirme peşinde koşacak.

***

Bazıları da o söylenen yalanlara ortak olup onları gündeme çıkarma gayretinde olacak. Elimde kaset var, belge var, bilgi var türünden bizim mesleğin tabiriyle “gel gel” yapma hevesinde olanlar da adeta omurgasızlarla birlikte yol yürüyecek.

***

Hacı hacıyı Mekke’de bulur misali birbirlerini dakikada bulacaklar. Çünkü bu güne kadar böyle oldu bundan sonra da bu tiplerin adeta mesleği haline gelen o durumu devam ettirecekleri gün gibi aşikar.

O yüzden prim vermemek lazım böyle ahlaksızlara…

***

Siyasi şov yapanları, tehdit ve şantaj üzerine kurulu bir hayat tarzı benimsemeye çalışan şeref ve haysiyet yoksunlarını artık bu toplumdan dışlamak, onları layık olduğu ahlaksızlar çöplüğüne göndermek hepimizin görevi olmalıdır.

Bir insanı yaşam tarzı, akrabaları veya özel hayatı ile değerlendirmemek lazım elbette ancak bir makamı işgal edenlerin, toplum önünde yaşayan insanların da her haliyle örnek olması gerektiğini de belirmek lazım.

***

Velhasıl bize önemli görev düşüyor bu süreçte.

Ahlaksızca yaşam tarzını kendine hayat felsefesi yapanları, vatandaşın verdiği makamı kullanarak rezil bir hayat tarzını veya girdaflı ilişkileri rutin hale getirmiş olanları, milletin namusuna göz dikerek adeta bizim gözümüzde Türk Filmlerindeki “tecavüzcü coşkun” rolüne bürünenleri artık çizelim gitsin.

Biz onları çizmezsek eğer gün gelir onlar bizi ….er

Anladınız değil mi?