11 ayın sultanı, mübarek Ramazan-ı Şerif ayına bir kez daha ulaşmanın hazzını millet olarak yaşıyoruz. Rabbim, başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem azabından kurtuluşa vesile olan bu mübarek ayda yapılan ibadet ve duaları kabul eylesin inşallah. Bu mübarek günler, Gazze'de, Doğu Türkistan'da ve dünyanın neresinde olursa olsun zulüm altında inim inim inleyen mazlumların da kurtuluşuna vesile olsun.
***
Dualarımızda mazlumları, memleket ve millet için yardan,
serden geçerek gece gündüz, soğuk sıcak demeden görev başında olan
kahramanlarımızı da unutmayalım. Her Ramazan ayında klasikleşen "Hocam,
sakız orucu bozar mı?" sorusunu hafızalarımızda nasıl diri tutuyorsak, bu
mübarek ay vesilesiyle unutmamamız gereken çok daha önemli konuları da
hatırlatmakta fayda var diye düşünüyorum.
***
Ramazan; arınma, kardeşlik, paylaşma ve yardımlaşma ayıdır.
Hepimiz bunu çok iyi biliyoruz ama uygulamada maalesef sıkıntılar yaşıyoruz.
Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte, Ramazan’ı adeta bir
görgüsüzlük ayına ya da bazı belediyeler eliyle bir muhabbet ayına çevirmiş
durumdayız. Boy boy fotoğraflar çekip, yarısından fazlasına kaşık bile
sürmediğimiz sofraları paylaşırken, bir lokma ekmeğe bile muhtaç olan garipleri
unutmamak lazım, öyle değil mi?
Sosyal medyada değil
gönüllerde paylaşın!
Sosyal medyada fotoğraf paylaşarak görgüsüzlük yapmakla
hiçbir şey kazanamayız ama o yiyecekleri garibanlarla paylaşarak fazlasından
ziyade hayır duası alabiliriz. Bu nedenle bu konuya özellikle dikkat edilmesi
gerektiğini vurgulamak istedim.
***
Bir diğer mesele ise, son zamanlarda moda haline gelen
Ramazan şenlikleri... İbadet ayını adeta bir eğlence ayına çevirdik. İftar
saatinde ayrı bir çalgı, teravih saatinde ayrı bir eğlence... Allah aşkına, bu
yakışıyor mu? Hem görgüsüzce yapılan paylaşımlar hem de bu tür eğlenceler,
mübarek ayın ruhuna asla uygun değil. Paylaşmamız gereken şey, bir lokma
ekmeğimiz, bir tas aşımız olmalı.
***
Bu vesileyle izin verirseniz, iftar daveti verenlere de bir
hatırlatma yapmak istiyorum. Parası, pulu, makamı ve mevkisi olanları değil,
çevremizdeki garip gurebaları davet edersek, bu davetin anlamı çok daha
kıymetli olur. Unutmayalım ki Ramazan, sadece oruç tutmak değil; nefsimizi
terbiye etmek, yardımlaşmak ve paylaşmak için bir fırsattır.
***
Bu mübarek ayı gerçek manasıyla idrak edelim, gösterişten
uzak, samimi ve ihlaslı bir şekilde geçirelim. Ramazan’ın ruhuna uygun yaşamak,
sadece iftar sofralarında değil, gündelik hayatımızda da sabrı, hoşgörüyü ve
merhameti ön planda tutmayı gerektirir. Bugün yardıma muhtaç olan birine
uzatılan el, verilen bir tabak sıcak yemek ya da yapılan samimi bir dua, belki
de bizi kurtuluşa götürecek en büyük hayır kapısıdır.
SON SÖZ
Bu duygularla, herkesin Ramazan-ı Şerif'ini tebrik ediyor,
bu mübarek ayın tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum. Rabbim, birlik ve
beraberlik içinde, sağlıkla, huzurla, hayırlara vesile olacak bir Ramazan
geçirmeyi nasip etsin.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz