Bu dönemlerde yapılır mı bilmem ama ilerleyen dönemler içerisinde mutlaka okullarda tez konusu olabilecek bir durum AK Parti'nin durumu. Dikta ve tek parti rejimleri haricinde, nereye bakarsanız bakın, bu kadar süre iktidarda kalabilmek, girilen tüm seçimlerden zaferle ayrılabilmek dünya siyaset tarihinde yok. Hem de bu kadar eleştiriye, durdurma çalışmalarına, kapatma davalarına, darbe girişimlerine, e-muhtıralara rağmen...

***

Düşünsenize, bir seçim dönemi yaklaşır yaklaşmaz hemen başlar: "Sonu geldi artık", "Zaten rant üzerine kurulu idi, şimdi dağılırlar", "Bu defa kesin gidiyor", "Bir daha iktidar yüzü göremez" teraneleri. Ama sonuca baktığınızda, neredeyse her iki kişiden birinin oy verdiği bir siyasi kurum hâline geldi AK Parti.

***

Elbette bunda Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderin olması çok büyük etken. Bunu en başa yazmadan geçmeyelim ama kimse kimsenin kara kaşına, kara gözüne bakarak oy vermiyor. Yapılan icraatların vatandaşa dokunması, her daim devletin varlığını vatandaşa hissettirebilmek, bu sonuçlar üzerinde büyük bir etki ortaya çıkarıyor. Ama şunu da unutmamak lazım: AK Parti, tıpkı kurulduğundaki gibi adeta bir gönüllüler hareketi olduğu ve bu anlayışı sahaya yansıttığı için başarılı oluyor.

***

Başka partilerde adaylar ve üyeler birbirlerinin paçasından tutup "ben" anlayışına kapılmaya devam ederken, burada ise "biz" anlayışı hâkim olmuş. "Davam için benden daha iyisi kim varsa o gelsin" anlayışı olduğu için birlik var, bütünlük var, zafere giden yolun çilesini beraber çekmek var. Ama diğerlerinde öyle mi? "Ben yoksam, tu kaka" anlayışı vatandaşın gözünden kaçmıyor elbette.

***

Son dönemlerde, bu hadiselere çok küçük de olsa AK Parti'de rastlamak mümkün. İşte o hastalığın kangrene dönüşmeye başladığını gören Recep Tayyip Erdoğan, öyle bir el attı ki ülke genelinde yaşanan kongre sürecinde buna şahit olduk. Teşkilat kademelerinde yüzde yetmiş beşe yakın yapılan değişiklikler bunun bir göstergesi.

***

Tabandaki bu durum tavana yansıyacak mı peki? Yansıyacak elbette! Bunu bugün yapılacak olan kongrede hep beraber göreceğiz. Gerek MKYK gerekse MYK üyeleri aynı oranda değişime uğrayacak.

***

İktidar partisi üyesi olmanın havasıyla kese ve kasa doldurma derdinde olanlar bugünden itibaren siyasette eski unvanlarıyla anılmaya başlarken, heyecanını diri tutanlar ve Recep Tayyip Erdoğan'ın hızına eşlik edebilecekler vitrine çıkacak elbette.

***

SON SÖZ

Ne diyelim, demokrasimiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olsun. Tabi, "Biz niye iktidar olamıyoruz?" diyen anlayışlara da ders olsun inşallah.