TÜİK merakla beklenen Aralık ayı enflasyon verilerini dün
açıkladı. Açıklanan rakamlara göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 44,38
olarak duyurulurken memur, memur emeklisi, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin altı
aylık ücret zamları da netleşti.
***
2025 yılının ilk 6 ayındaki enflasyon farkı emekliler için
yüzde 15,75 olurken memurlar için sözleşme zammıyla birlikte maaş artışı yüzde
11,55 oldu. 2024 geneline baktığımızda enflasyon oranı yüzde 44,38 seviyesinde
gerçekleşti. Ortaya çıkan bu rakam, Merkez Bankası’nın yıl sonu tahminlerine
yakın bir düzeyde diyebiliriz.
***
Ancak rakamların,
geçtiğimiz 2023 yılı verilerine göre düşük olması piyasadaki yangının söndüğü
anlamına gelmiyor. Çarşı-pazar hala ateş pahası. Elbette burada en büyük
sorumluluk, milletin cebindeki üç kuruşa göz diken fırsatçılarda. Daha açık bir
ifadeyle kan emicilerde.
Milletin adeta kanını emen bu keneler ortadan kaldırılmadığı
sürece enflasyon verileri tek haneye düşse bile sonuç değişmez, olan yine
vatandaşa olur.
***
Gönül ister ki vatandaşa, özellikle de emeklilere, bol bol
destek verilsin. Ancak ne kadar verirseniz verin, fırsatçı keneler fiyat
yükseltmeye devam ederse sorun çözülmez. Öncelikli olarak vatandaşın beklediği
şey, bu kan emicilerin bir şekilde yok edilmesi ve ardından emekliye hak
ettiğinin verilmesidir.
***
Toplumun en garibanı haline gelen emeklinin durumunu ancak
yaşayan bilir. Düşünün ki bu şartlarda en düşük emekli maaşı 14 bin 468 lira
olacak. Yani 15 bin bile değil. Bu insanlar nasıl geçinecek? Neredeyse iki
emekli bir asgari ücretli kadar alacak.
Memur maaşına bakıyorsunuz 43 binlerde, asgari ücretliye
bakıyorsunuz 22 binlerde, memur emeklisi de keza aynı. Peki bu emekliler
toplumun üvey evladı mı?
***
Allah aşkına gelin bu duruma adam akıllı bir el atın.
Hayatlarının belki de son zamanlarını geçiren bu insanların biraz daha insani
şartlarda yaşayabilmesi için en düşük emekli maaşını hiç olmazsa asgari ücret
seviyesine çıkarın.
Emekli, yıllarını bu ülkenin temellerini atmak için
harcamış, şimdi ise hak ettiği yaşamı bulamıyor. Bu insanlar, yaşlılıklarını
huzurlu bir şekilde geçirebilecek kadar temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek
maaşla ödüllendirilmeli. Ancak bu, tek bir zamla olacak bir şey değil.
Emeklinin hak ettiği yaşam standardına ulaşabilmesi için hem maaşlar hem de
piyasa düzeni değişmelidir.
***
Bu insanlar için adaletin sağlanması sadece bir zorunluluk
değil, aynı zamanda toplumun vicdanına yapılacak bir çağrıdır. Eğer böyle
seyyanen bir artış yapılmazsa 2025 yılı, birçok emeklinin veda yılı olabilir.
Bu veda, kimisinin şehirlere, kimisinin gönül bağı ile bağlı olduğu partilere,
kimisinin de hayata vedası olabilir. Allah korusun.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz