55 yıllık tarihinde finallere çok uzak olan Antalyaspor, 3. kez müzesine üst seviyede bir kupa götürmenin eşiğine geldi. 2 kez Türkiye Kupası finaline çıkan ve başarısız olan Kırmızı-Beyazlılar, şeytanın bacağını kırmak ve tarihi bir eşik atlamak için Katar'ın başkenti Doha'da Beşiktaş'ın rakibi oldu.
Maçtaysa Antalyaspor'un büyük bir efor sarf ettiğini ve kupayı kılpayı kaçırdığını söylemek mümkün.
Maç öncesinde Kale Çizgisi'nde taraftara yönelttiğimiz, "Süper Kupa maçında en çok kime güveniyorsunuz?" sorusuna pek çok farklı yanıt gelirken, en dikkat çeken isimler Fredy Ribeiro ve Haji Wright oldu. Ancak taraftarın bu yanıtlarının üzerinden yaklaşık 14 saat geçtikten sonra kötü haber yayılmaya başladı. Her iki futbolcunun da finalde forma giyemeyeceği bildirildi.
İki futbolcunun yanı sıra Naldo'nun da oynayamayacak olmasıyla hem savunma hem de hücum anlamında büyük güç kaybedildi. Bunların yanında Nuri Şahin'in şaşırtan tercihleri de dikkat çekti. Amilton ve Mukairu gibi düzenli forma şansı bulan isimleri kenarda tutan Şahin, Ghacha ve Crivelli ikilisine şans tanıdı.
Kupada oynanan Giresunspor maçında 4'lü savunmayla takımı sahaya süren Nuri Şahin'in, katkı kurallarını esnetme eyleminde olduğunu düşünmüştüm. Bahadır Öztürk ve Naldo'nun yokluğunda elinde iki stoper kalan genç teknik adam, yine düşüncesini değiştirmedi ve aslen kanat oyuncusu olan Eren Albayrak'ı Veysel ve Kudriashov'un yanında 3. stoper olarak görevlendirdi.
Maça hızlı başlayan, ilk 20 dakikada deyim yerindeyse Antalyaspor'a topu göstermeyen 7-8 eksikle sahaya çıkan Beşiktaş oldu. Özellikle Pjanic, Josef ve Atiba'nın orta sahadaki hızına karşılık veremeyen Fredy'siz Antalyaspor, ilk 10 dakika içerisinde kalesinde de net pozisyonlar verdi.
Kenan Karaman ile kanattan gelen bir pozisyonda çok net bir gol fırsatından yararlanamayan Beşiktaş, ona benzer bir pozisyonda ise 33'te Atiba ile öne geçmeyi başardı.
İkinci yarıya elindeki kozları kullanarak başlayan Nuri Şahin, savunmada görev alan Eren Albayrak'ı oyundan alarak Paul Mukairu'yu sahaya sürdü. Elindeki malzemeye göre en iyi düzene geçen genç çalıştırıcı; Bünyamin Balcı, Veysel Sarı, Fedor Kudriashov ve Güray Vural savunma dörtlüsüne döndü.
İkinci yarının hemen başında Ghacha ile net bir pozisyona giren Akrep, Cezayirli oyuncunun kötü kontrolü sebebiyle mutlak bir golden oldu. Pozisyon için ofsayt bayrağı kalkmasına rağmen, topun filelere gitmesi halinde VAR'dan gol kararının çıkması mümkündü.
Maçın ve belki de son yılların en şaşırtıcı pozisyonu ise Larin ile kaçtı. Maçın başından sonuna kadar kanat akınlarında sorun yaşayan Antalyaspor, yine benzer şekilde açık vererek, kaleye 3-4 metre mesafeden boş kaleye topu yollayamayan Larin, belki de maçın o dakika bitmesini sağlayabileceği pozisyonu harcadı.
Beşiktaş'ın kırılma anını iyi kullanamamasıyla Nuri Şahin'in satranç hamleleri geldi. Hakan Özmert ve Amilton kartlarını kullananan Nuri Şahin, bunda da başarılı olurken oyunun hakimiyetini ele geçirdi. Golü hissettiren Kırmızı-Beyazlılara belki de Beşiktaş için sahanın en iyisi olan Atiba'nın da yardımıyla fileleri havalandırmayı başardı.
90 dakika itibariyle Nuri Şahin'in planları tam olarak tuttu diyebiliriz. Kadro derinliği olmayan Beşiktaş karşısında geriye düşmesine rağmen eşitliği yakalayan Antalyaspor, fizik üstünlüğünü kullanarak mücadelenin son 15 dakikasında maçın mutlak hakimi olmayı başardı. Maçın uzatma dakikalarında her iki takım da oyundan düşerken, belki de en çok istenen olay gerçekleşti ve iş penaltılara kaldı.
Kaçan iki penaltı, hayallerin de yıkılması demek oldu. Ancak sahada terlerinin son damlasına kadar yürekleriyle mücadele veren futbolcuları kutluyorum.
