5 haftalık büyük düşüşün ardından Gaziantep FK karşısında alınan galibiyet, Antalyaspor için büyük bir eşiğin atlanması anlamı taşıyordu. Öyle ki mali olarak sıkıntı yaşanan bir dönemde üst üste alınan yenilgiler, düşme hattındaki rakibe kaybedilmesiyle devam etseydi çok farklı bir psikoloji içerisine girilebilirdi. Bu sebeple Antalyaspor adına Gaziantep FK galibiyeti büyük bir virajın kazasız aşılması anlamı taşıyordu.

Bu galibiyetle birlikte rahat bir nefes alan Antalyaspor, hafta içerisinde de büyük bir krizin eşiğinden çıktı. Maaş ödemelerinin geriden takip edilmesi gerekçesiyle özellikle yabancı futbolcuların rahatsızlığını dile getirmesi, yönetimin acil eylem planını hayata geçirmesine sebep oldu. Cuma günü yapılan ödemeler, Başakşehir maçı öncesinde yaşanabilecek olumsuz bir havayı bir anda tersine çevirdi.

Puan durumuna bakıldığında Antalyaspor’un küme düşme tehlikesi kadar Avrupa kupalarına katılma olasılığı da göze çarpıyor. Her ne kadar Avrupa kupaları çok daha uzak bir hedef gibi görünse de puan olarak her iki bölgeye de eşit uzaklıktaydı. Ancak maç önünde Sergen Yalçın’ın açıklamaları tam bir akıl tutulması yaşattı. Maçlardan sonra genel olarak ‘Bizim hedefimiz ligde kalmak’ dese de ilk kez bir maç öncesi yenilmenin kendilerine bir şey kaybettirmeyeceğini söyledi. Yani daha maç başlamadan teslim olmuş gibi bir görüntü çizdi. Bu durumda oyuncuları nasıl motive edebildi, hiç bilemiyorum.

 Maça da daha istekli başlayan Başakşehir oldu. 26’ncı dakikada önce Saric’in, sonrasında da Streek’in direkten dönen toplarına kadar Antalyaspor’un tek şutunun dahi olmadığının altını da çizmekte fayda var.

Maçın geneline bakıldığında Antalyaspor’un 1 puan için mücadele ettiğini söyleyebiliriz. Duraklama dakikalarına kadar da hedefine ulaşacak gibi bir görüntü çizdi. Ancak hesaplar, 90+1’de Opoku’nun kafasıyla bozuldu. Dolayısıyla Sergen Yalçın’ın bakış açısıyla; Antalyaspor bir şey kaybetmedi, zaten tahmin edilen bir sonuçtu(!)