Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim; Antalyaspor, maçın başında yakaladığı 1-2 pozisyon dışında maç boyunca oyunu tamamen Hatayspor'a teslim etti. Türkiye Kupası finalini elde ettikten sonra sert bir düşüş yaşayan Kırmızı-Beyazlılardaki bu durumu üst üste futbolcularından gelen kötü haberler de etkili oldu.
Hatayspor karşısında sahaya çıkan savunma dörtlüsünün üçü ideal kadroda bulunmayan, maç temposu olmayan isimler. Bunlardan birisi de 1 seneyi aşkın süredir formasına hasret olan Bahadır Öztürk'ün de mecburiyetten dolayı Rizespor maçının ardından Hatayspor karşısında da sahaya sürüldüğüne dikkat çekmek lazım. Mert ve Ali Eren de bu sezonun fazla şans bulamayan isimleriydi. Hal böyle olunca savunma kurgusunu yapmak da oldukça zor bir hal alıyor. Hele ki rakipte Boupendza, Akintole ve Diouf gibi hızlı ve etkili isimleri düşününce zorluk bir kat daha artıyor.
Orta sahaya baktığımızda takımın beyni konumundaki Nuri Şahin'in olmamasının yanında Hakan Özmert'in de sakatlığının nüksetmesiyle 28. dakikada oyundan çıkması Kırmızı-Beyazlıların gardını tamamen düşürdü. Hücumdaki eksiklik ise sezon başından bu yana mevcut.
İkinci yarıya başlarken gelen Antalyaspor golü sezon boyunca Ersun Yanal'ın ortaya koyduğu en önemli hücum planıyla geldi. Savunmanın da hatasıyla topla buluşan Amilton, hızının yardımıyla eşitliği getiren gole imzasını attı.
Antalyaspor'dan direnç beklerken, gelen penaltı golü Kırmızı-Beyazlıların gardını tamamen düşürdü. 55. dakikada gelen golle yeniden geriye düşen Akrep, oyun olarak geride olduğu mücadelede skoru da kaybetti. Boupendza'nın golüyle maç bitti derken, 86'da Fredy'den gelen penaltı golü heyecanı son dakikalara taşıdı. Podolski ve Orgill ile ayağa kalkan Kırmızı-Beyazlılar, Munir'in damga vuran kurtarışlarıyla puanı şehrinde tuttu.
