Göztepe beraberliği ve Fenerbahçe yenilgisinin ardından 2. haftadan itibaren başlayan Ersun Yanal linci, geçtiğimiz hafta Antalyaspor Yönetimi'nin hamlesiyle son buldu. Haftalardır körüklenen bu konunun Ersun Yanal özelinde olduğuna kesinlikle inanmıyorum. 2 maçta sportif başarısızlığın ilan edildiği nerede görülmüş? Nerede tarihinde 2. defa Türkiye Kupası finali oynatan bir teknik adam, ertesi sezonun 3. haftasında tribünden taciz edilmiş? Bu iş Ersun, Ahmet, Mehmet işi değil.
Ersun gider, Nuri gelir, o gider başkası gelir... İsimlerin bir önemi yok. Önemli olan art niyetli kişilerin tespit edilip mümkün olduğunca uzak tutulmasıdır.
Kendi çıkarlarını ön plana alıp, kulübü dizayn etmeye çalışan isimlere karşı duruş sergilenmezse, dün Ersun Yanal'a yapılanlar, yarın Nuri Şahin'e yapılır, hatta daha sonra başka büyük hedefler ortaya çıkar. Teknik adamlık konusunda Ersun Yanal olarak güçlü bir isim olmayan Nuri Şahin'de bu iş çok daha kolay ortaya koyulacaktır.
'Ben yoksam kulüp batsın' düşüncesinde olan kişilere kapılar kapatılmalı. Zaten dışarıda kalanlar kendilerini hemen belli ediyor. Asıl tehlike böyle düşünüp de kulüp içinde olanlar. Derhal, hemen, en kısa zamanda hamle yapılması hem başkanın hem de kulübün menfaatine olacaktır.
Aziz Çetin'in Antalyaspor'un menfaatleri için ılımlı bir duruş sergilediğinden şüphem yok. Bu konuda büyük oranda başarılı da oldu. Ancak fazla iyilikten maraz doğar, artık yavaş yavaş hareket zamanı geldi.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz