2019 yılında patlak veren ve milyonlarca kişinin ölümüne
neden olan COVİD-19 ile ilgili senaryolar bitmek bilmiyor. Aylarca sokağa çıkma
yasaklarının uygulandığı, aşı dayatmalarının yapıldığı dönemden bugüne hem
ülkemizde hem de hayatımızda çok şey değişti.
***
Her ne kadar kardiyoloji doktorları bu konuda tam ve net bir
veri sunmasalar da bugün artan kalp krizi vakalarının sebebi olarak aşılar
gösteriliyor. Bu sözlerim beni aşı karşıtı gibi göstermesin. Elbette
koruyuculuğu ispatlanmış pek çok aşı var. Kalıcı hastalıkların, ölümlerin önüne
geçen, güvenilir aşılar başımızın tacı!
***
Ancak Biontech aşısı ile ilgili söylentiler çok dikkat
çekici. Avrupa’da özellikle Biontech aşısından kaynaklı olduğu iddia edilen
ölümler, ülkelerin vatandaşlarına bağladığı ömür boyu maaşlar, aşı mucitlerinin
bir anda ortadan kaybolması ve iddialara net cevap veremiyor oluşları,
söylentilerin doğruluğuna inanmamıza katkılar sağlıyor.
Ortada çok sayıda bilgi kirliliği var ve bu bilgi
kirliliğine her gün bir yenisi ekleniyor. Doktorlar, farklı, bilim adamları
farklı, hükümet yetkilileri farklı, bu işin duyurusunu üstlenenler farklı
şeyler söylüyor. Kime, neye
inanacağımızı şaşırdık…
***
Bu kapsamda çalışmalarına tam gaz devam eden, 2019’dan
bugüne dünyayı korku odasına çevirmeye çalışanlar, yeni bir senaryonun önsöz
çalışmalarına başlamış. Söylentiye göre çok sayıda mutasyona uğrayan Korona
virüsü, BA.16 adlı varyantla tekrar geri dönüyormuş.
Yine söylentilere göre yeni tip korona virüsün bugün 30’a
yakın varyantı varmış. Virüsün son varyantı olan Omicron varyantının bir alt
varyantı olan BA.16 virüsü, dünyada yeni bir Covid dalgasına neden
olabilirmiş. Londra Kolej
Üniversitesi’nden Christina Pagel, tüm dünyanın yeniden maskeye dönebileceğini
uyarısında bulunmuş.
***
Bu kadar bilgi kirliliğinin ortada dolanması, dünyanın kelli
felli sağlık örgütlerinin aptalca hareket etmesi, bütün bu yaşananlara
kulaklarını tıkayıp seyrediyor gözükmesi hayra alamet değil.
Dünyada ilahi yaratıcının ortaya koyduğu muhteşem doğaya
müdahale son zamanlarda inanılmaz arttı. Ve bu müdahalenin her gün korkutucu
boyutlara ulaşması, bana üflenecek Sûr’un habercisi gibi geliyor. Her şeyin ve
her yerin sahibi olduğunu iddia eden insanoğlu; bir taraftan ölümsüzlüğün
peşine düşerken, diğer bir taraftan da herkesin ölmesi gerektiğine kanaat
getiriyor ve laboratuvar ortamlarında virüs üstüne virüs üretiyor.
***
Sürekli varlığı ispatlanmaya çalışılan dünya dışı yaşayan
varlıklar, insanoğlunun bu paradoksuna nereleriyle gülüyorlardır? Ay’da, Mars’ta veya başka gezegenlerde
yaşamın izlerini arayan insanoğlu, kendisine verilen ömrü ve ortamı heba etmek
için elinden geleni yapıyor. Herkes artık çok sıkıldı… Bu saatten sonra ya herro,
ya merro!
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz