Son haftalarda ekranlarımızı ve sosyal medya platformlarını saran üç büyük gündem, toplumun göz ardı ettiği karanlık köşeleri birbir aydınlatıyor.

Fenomenlerin kara para aklama iddiaları, Tik Tok ve benzeri platformlardaki cinsiyet teşhirciliğindeki artış, ahlaksız yayınların yükselişi ve son olarak futbol camiasının adının karıştığı fon dolandırıcılığı...

Günbegün bir skandal, saat başı bir çarpıcı iddia derken, izleyiciler bir yandan şaşkınlık içinde, bir yandan da bu olayların ardındaki detaylara dikkat kesiliyor. Ancak, ortaya çıkan gerçeklerle yüzleşildiğinde, ekrandan ve sosyal medyadan bu insanları takip edenlerin çoğu ölü taklidi yapıp, kendi yarattıkları canavarları, bu işte sanki hiçbir suçları yokmuş gibi eleştirmeye başlıyor.

Toplumun büyük bir kısmı, doğru düzgün içeriklere rağbet göstermeyip, abuk subuk şeyleri takip etmeye devam ederken, bir yandan da iki dudağını buruşturup, "Böyle şöyle olmaz. Bu insanların gözü doymuyor. Böyle ahlaksızlık olmaz" gibi serzenişlerde bulunuyor.

Oysa, “bu insanların gözü doymuyor” diyen adam da alın teri dökmeden kazanmanın peşinde. Ona  da böyle bir fırsat sunulsa, o da en önde gidecek!

“Böyle ahlaksızlık olur mu” diyenler, sosyal medyada nerede çürümüş kokuşmuş yayın var orada!  Gece gündüz demeden; ekrana, internete, sosyal medyaya kilitlenen, saçma sapan içerikleri paylaşan milyonlarca insan, sanki bu işte kendi payları yokmuş gibi, kendi yarattıkları bir avuç insana utanmadan serzenişte bulunuyor.

Olayların yüzeyindeki tepkilerle, aslında toplumun ne kadar çelişkili bir yapıya sahip olduğunu görmemiz mümkün. Bu skandallarla çalkalanan medya manzarasında, artık yapay sorunlardan çok gerçek sorunları konuşmamız, gerçek problemleri bir an önce çözmemiz gerekiyor.

Toplum olarak hepimiz, başımızı iki elimizin arasına alıp düşünmek zorundayız.  Bu insanları eleştirmeden önce aynanın karşısına geçip, kendimizle yüzleşebilmeliyiz.  Kendimizle yüzleşmekten kaçmamalı, bu çirkinliğe ben katkı sağlıyor muyum diye düşünmelisiniz!

İzleyerek, yorum yaparak, paylaşarak “bu canavarın ortaya çıkmasına katkım var mı” diye, şapkamızı önümüze alıp düşünmeliyiz!

Kıymetli dostlar;

Toplumumuzda çok büyük bir ahlaki çöküş yaşıyoruz.

Maalesef bu ahlaki çöküşün sorumlularından biri de, kusura bakmayın ama sizsiniz!

Lütfen artık kendinize gelin!