Türkiye siyasi sahnesinde, İYİ Parti'nin ortaya çıkışı ve
bugüne kadar yaşadığı dramatik gelişmeler, adeta bir trajediyi anlatıyor.
Partinin kuruluşu, umut dolu bir gelecek vaadiyle yola çıkan siyasi aktörlerin,
zaman içindeki iniş çıkışlarıyla dolu bir serüvene dönüştü.
***
Özellikle seçim dönemlerinde yapılan anket skandalları, son
günlerde eski Avrasya Araştırma Başkanı Kemal Özkiraz'ın ortaya attığı
iddialarla yeni bir boyut kazandı. Özkiraz'a göre, İYİ Parti, seçimlerde yüksek
oy alabilmek adına usulsüz teklif ve taleplerinde bulunmuş.
Parayla oyların yükseltilmesi talep edilmiş. Bu talep, zaten
başarısı sorgulanan bir partinin seçim dönemindeki başarısını derinlemesine
sorgulatır hale getirdi.
***
İddiaların doğruluğu ne olursa olsun, İYİ Parti'nin
temelleri, o dönemdeki siyasi konjonktürde şekillenen bir tepki üzerine inşa
edildi. Milliyetçi görüşe sahip birçok vatandaş, MHP'ye alternatif olarak bu
partiye umut bağladı. Ancak, bugün geldiğimiz noktada yaşananlar, partinin ve
liderinin başlangıçtaki heyecanını giderek kaybettiğini gösteriyor.
***
Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde İYİ Parti ve
CHP'nin aldığı roller, ortaya çıkan durum gözler önüne seriliyor. Bu süreç,
sadece İyi Parti için değil, aynı zamanda Millet İttifakı içindeki diğer
partiler için de zorlu bir dönemi işaret ediyor. Manüplatif tavırlar ve
manüplatif anketler, seçmen nezdinde güven kaybına neden oldu.
***
CHP'nin geçmişteki benzer bir durumu, kendi basın
danışmanının yaptığı skandal bir ankete dayanarak hatırlamak mümkün. Bu tür
pratikler, siyasetin itibarını zedeliyor ve vatandaşların güvenini sarsıyor.
Halk, yapılan hataları unutmuyor ve zamanı geldiğinde bunun bedelini ödetiyor.
***
Son günlerdeki açıklamalar, Millet İttifakı'nın milletin
aklıyla oynadığı yönündeki iddiaları güçlendiriyor. Siyasetin halkla
bütünleşmesi ve güvenin tesis edilmesi için daha şeffaf ve dürüst bir
yaklaşımın benimsenmesi, Türkiye'nin siyasi geleceği açısından önem arz ediyor.
İYİ Parti'nin yaşadığı bu dramatik hikâye, sadece bu parti için değil, genel
anlamda Türk siyaseti için dikkat çekici bir örneği temsil ediyor.
***
Türkiye'de yerel seçimlere sayılı günler kala, belediye
başkan adayları belirginleşmeye başladı. Ancak, bu isimler ne kadar değerli ve
kaliteli olursa olsun, İstanbul ve Ankara dışında, Millet İttifakı'nın
toparlanma sürecindeki eksiklikler göz ardı edilemez.
***
İttifak içindeki uyumsuzluk ve çatışmalar, seçimlere doğru
yaklaşırken endişe verici bir tabloyu beraberinde getiriyor. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi dışında, diğer
belediyelerde aday açıklamaları yapılmış olsa da partiler arasındaki iç
koordinasyonun sağlıklı bir şekilde işlememesi, gelecek için soru işaretleri
yaratıyor.
***
Adaylar arasındaki değer ve kalite, tabii ki önemli, ancak
Millet İttifakı'nın bir bütün olarak toparlanması ve seçmen nezdinde güven
oluşturması da kritik bir öneme sahip.
Seçim atmosferine girmişken, partilerin iç dinamiklerini bir kenara
bırakıp, ortak bir amaca odaklanmaları gerekiyor. Bu süreçte, aday seçimlerinde
şeffaflığı ön planda tutmak, içerideki çekişmeleri en aza indirmek, ittifakın
sağlıklı bir şekilde işlemesi adına hayati önem taşıyor.
***
Millet İttifakı'nın sadece büyükşehirlerde değil, tüm
Türkiye genelinde güçlü bir şekilde temsil edilmek istiyorsa, seçmenin güvenini
kazanmak zorunda. Gelinen noktada, ittifak içindeki partiler ortak bir dil ve
strateji belirleyememiş durumda. Açıklamalar seçmenin beklentilerine cevap
vermiyor tersine kafalardaki soru işaretlerini artırıyor.
***
İYİ Parti ve CHP böyle giderse, yerel seçimlerdeki tüm
belediyeleri kaptırabilir!
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz