Nefes almanın kıymetini unuttuğumuz çok oluyor. Öyle telaşlarımız var ki bizi hayatın güzelliklerinden koparıp alan, bize verilen kısacık zamanı bizden çalan. Ama bir bakıyorsunuz en ufak bir sağlık sorununda hepsi yalan. Planlarımız hep ayakta kalabilme mücadelesine göre şekillenmeye başladı. Çünkü standartlarımızı korumak, içinde bulunduğumuz süreçte oldukça zorlaştı.
Bu arada unutulan bir şey daha var, o da mutluluk... Mutluluk, güneşin doğduğunu görebilmektir... Mutluluk, doğadaki renklere hayran kalabilmektir... Mutluluk, çalışırken kafanı kaldırıp aynaya bakıp kendine gülümseyebilmektir... Mutluluk ailedir... Mutluluk yalnızlıktır. Mutluluk kalabalıktır… Mutluluk, elinde valizin, sırtında çantanla dünyayı gezebilmektir...
Kimisine göre mutluluk, 7/24 çalışmak, kimisine göre umursuzca yatmaktır... İnsan psikolojisine göre değişkenlik gösteren mutluluğu bir kalıba sokar ve nasıl mutlu olurum diyorsan al sana kısa ve net dört ana kural...
Boş konuşan, boş tartışan, sürekli sorunlarını anlatarak enerjini aşağıya çeken, yargılayan, yüksekten bakan, her önüne gelene bir kulp takan, fesatlığı ile ruhu kararan gereksiz insanları başına TOPLAMA.
Dost, arkadaş kefesine koyduğun insanlardan bazılarına bir bakmışsın köle olmuşsun... Sürekli dinleyen, sürekli ihtiyaç karşılayan, ihmal edilen, haksızlık yapılan sen; bunu anladığın anda bunu yapan kim olursa olsun, sana kattığı bir şey yoksa onu hayatından ÇIKART.
Sana ne vaat edilirse edilsin hayallerinden vazgeçme. Kurmaya çalıştığın dünyaya müdahil olmak isteyen varsa elbette elini uzat ve içeri al onu, ama seni o kurduğun dünyadan çıkarıp, kendi dünyasına köşe sehpası yapmak isteyen hiç kimse için hayatını BÖLME. Yaşamaya devam et…
Seni çileden çıkaran her ne varsa asla içinde birikmesine, seni doldurmasına müsaade etme. Usulüne uygun gerçekleri kendi yüzüne de olsa başkasının yüzüne de olsa ÇARPMAYI bil...
Kısacası hayat kısa, kuşlar uçuyor... Bize ise sadece arkasından bakmak kalıyor... Gülümseyin ve kendinizi sevin...
MASKE, MESAFE, HİJYEN
İçinden geçtiğimiz zorlu süreç insanlık tarihine adımızı çoktan kaydetti. Tarihe adı geçen birçok salgın hastalık, yani pandemi bir döneme ne yazık ki Covid19 ile bizler de dahil olduk. Bir anda kendimizi bilim kurgu gibi bir filmin içinde bulduk. Bütün dünyanın insanları olarak bizler, ağzımızda maskelerle, birbirimizden korktuğumuz ve uzak durduğumuz bir sürecin kahramanlarıyız.
SESSİZ KATİLE DİKKAT
Bu süreç gerek duygusal gerek se ekonomik anlamda hepimizde uzun süre kalıcı olabilecek etkiler bırakacak... Kayıplarımızın acılarını içimizde yaşayacağız. Hayatımızdan çalınan zamanın telafisi hiçbir zaman olmayacak. Dedim ya tarihin sessiz katili hepimizi esir aldı. Ve bu esaretin tek kurtuluşu maskeni tak, mesafeni koru, hijyene dikkat… Demem o ki bu sessiz katilin ortadan yok olması yine biz insanların elinde ve tekrar eski özlediğimiz hayata, kayıplarımıza rağmen, dönmek istiyorsak LÜTFEN!
MASKENİ TAK… MESAFEYİ KORU… HİJYENE DİKKAT…
