Kültürün az olduğu toplumlarda dev aynaları çok olur…
Ben sekiz yaşındaydım. Almanya'dan geldiğimiz sene seksenlerin başı ve hemen 3 günde yapılan iki oda bir hol ve ince uzun kaydırma dediğimiz tipten bir mutfak, kara sıva ve çatı yapıldı badanası yapıldı. O kadar acele yapıldı ki, şap bile yapılmadı evin betonuna, olduğu gibi kullanmaya başladık.
***
Eskiden evlerimiz hep böyleydi; elektrikli süpürge de yoktu ve el süpürgesi ile süpürdükçe şap olmayan odanın harçları parça parça çıkar ve evde süpürge yapınca sürekli bir toz bulutu olurdu. Eskiden hatırlarsanız halı çırpıldığın da toz bulutları kalkar hatta yetmez birde oklava ile döverdik.
***
Geleneksel bayram temizlikleri halı dövüp elde yıkanan perdeler le başlardı. Çamaşır makinesinin lüks olduğu yıllardan bahsediyorum. Her iş beden gücü ile yapılırdı ama sokakta oyun oynayan ve yürüyerek okula tek başına gidebilen çocuklar, sayılı arabalar akabinde boş yollar, birbirinden çay, tuz istenen komşuluklar vardı.
***
Bir bebek veya çocuk gördüğünde acaba yanlış anlaşılır mıyım diye düşünmeden sevebildiğin sevecenlik vardı. Komşuna anahtar bırakıp benim çocuk gelirse ver diyebildiğin samimiyet vardı. Aşk vardı. Bir kızın elini bile sıkarken incitir miyim diyebilen naif yürekler vardı. Yüreğini mendillere işleyen genç kızlar bu mendili göğsünde saklayan erkekler vardı.
***
Evlerimiz yenilendi yaşam standardımız arttı, hayatımıza teknoloji girdi konfor arttı ama sağlık bozuldu. Artık bedenin yorulmadığı ama beynin hallaç pamuğu gibi olduğu bir dönemdeyiz.
***
Tarih tekerrürden ibaret. Bozulan insan ilişkileri geri döner mi bilmem ama eskiden beğenmediğimiz ama şimdi kıymete binen bir kaç örneği paylaşmak istiyorum. Bir zamanlar zenginler apartmanda, fakirler müstakil evdeydi, şimdi fakirler apartmanda zenginler müstakil evde...
***
Pantolon yırtıksa o kusuru kapatmak adına yama yapılırdı, utana sıkıla giyilirdi o pantolon. Şimdiyse yırtık olana para veriyoruz. Köy yumurtası için 'Köylü müsün ya, yenir mi o?' deniyordu, ama şimdi arar olduk. Hem az bulunuyor hem de fiyatı fabrika yumurtasına göre iki kat daha pahalı.
***
Erkeklerde sakal bırakmak bakımsızlık, varoşluk göstergesi olarak görülürken şimdi erkek imajının vazgeçilmezi oldu. Kınayı getir aney!' sözlerini sosyetede duymak mümkün değilken, artık en zenginler için olmazsa olmaza dönüştü.
***
Restorana gidip, ev yemeğinden farklı olan herhangi bir yemeği yemek kalite göstergesiydi. Simdi ev yemeği yapan yerde yemek de bir kalite göstergesi haline geldi. Çok da iyi oldu. Bir ailenin sofrasında ot yemekleri varsa o ailenin fakir olduğu algısı vardı, et alamadığı düşünülürdü. Oysa şimdi ot yemek sağlıklı bir yaşamın anahtarı…
***
Bağı, bahçesi olanlar düğününü, derneğini zaten buralarda yaparlardı ama 'Salon tutacak paraları yok' denirdi. Şimdi tersi oldu; bağı, bahçesi olanlar salon tutarken, zengin kesim kır düğünü yapmak için can atıyor.
GERÇEK MUTLULUK
Kibrit kutusu büyüklüğündeki peynirin olduğu kahvaltı dönemi geride kalalı çok oldu. Bundan sonra kırsal bir yöreye gidip, orada köy kahvaltısı yapmak klas bir duruma dönüştü zamanla. Memleketimizi toplumumuzu gerçek hedefe mutluluğa eriştirmek için iki orduya ihtiyaç vardır biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu diğeri milletin geleceğini yoğuran kültür ordusu.
Unutma! Kültürün az olduğu toplumlarda dev aynaları çok olur.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz