“Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan” diyebildiğimiz neşeyle coşkuyla dünya ile kucaklaştığımız nice bayramlar yaşadık toplum olarak. Çünkü bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri atılmış ve dahası bu özel ve güzel gün tüm dünya çocuklarına armağan edilmiştir. Bu gururu ve onuru yaşatan Büyük Türk Mustafa Kemal Atatürk'e ve silah arkadaşlarına sevgi saygı ve minnetlerimizi sunuyoruz ...
Bu yazıyı okuyan ama bu günün önemini bilmeyenler için hatırlatalım...
Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mız... 23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir.
Bugün 23 Nisan 2021 ve bu tarih ne yazık ki sokağa çıkma yasağının gölgesinde kutlanacak .. Hayatımızdaki bütün dengeleri değiştiren pandemi süreci maalesef milli gururumuz olan bayramları da vurdu... İçimizde ki coşkuyu gururu ve mutluluğu evimizin 4 duvarları arasında kutlamalıyız ... Bizim yapmamız gereken budur. Bu tarihin anlam ve önemini kavraması gereken bu günün çocukları geleceğin neferi gençlerimiz bu bayrağı geleceğe taşısınlar... Süslenen evler bayraklarla donatılan odalar ile bu günün farkındalığını ortaya koyalım... Ve en önemlisi anlatalım...
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI
"Yasaklar delinmek içindir.” diye geçiririz içimizden hayata daha isyankar ve düzen-sevmez bir bakış açısıyla baktığımızda insanın yaşadığı yasaklara uyma ve uymama çelişkisi her zaman var olmuştur ve beynimizle kalbimiz arasında hep bir savaş vardır. Aslında her şey bir yasakla başladı. Yasak meyveyi yiyen Adem ve Havva, cennet bahçesinden kovuldular ve şu an yaşadığımız dünyaya düştüler. Sanki o zihin uğultusu Adem ile Havva’yı baştan çıkaran ve yasak meyveyi yemeye ikna eden yılan gibidir.
BİLİNÇALTIMIZA KAZIYALIM
Sokağa çıkma yasağı başladığı anda elinde market poşetleri ile kendilerini sokağa atan insanoğlu sen ortalıkta dolaştığın sürece virüs te seninle beraber seyahat halinde ve dahası ağzının salyaları akarak bulaşma derdinde... Ve şikayet ettiğin sürecin daha da uzamaması için senin o elindeki poşet ile birlikte o virüse kurye görevi yapmamam gerekiyor... Bunun tek çözümü bireysel olarak kendimizi izole edip korumak... O yüzden bunu bir yasak olarak görmeyelim gelecekteki güzel günlere yatırım olarak düşünelim ve eski samimi hallerimize dönmenin tek yolunun bu olduğunu ve bireysel ve toplumsal sorumluluğun bunu gerektirdiğini bilinçaltımıza kazıyalım..
Her geçen gün sevdiklerimizi kaybediyoruz bu gün başkasında yanan yürek yangını küçük bir kıvılcımla senin yüreğini yakması an meselesi… Devletin bizi korumak için koyduğu önlemler ve o önlemlere ek bizim kendimize koyduğumuz kısıtlamalar ile el ele bu kabus dönemin geçmesini sağlayalım.
Sokağa çıkma yasağı değil, içinde bulunduğumuz durumdan dolayı sokağa çıkmama gereksinimimiz olduğunu unutmayalım. Sarılmak ,bir kafede oturmak , restaurantlar da yemek yemek, eğlenmek , yorulan beynini dinlendirmek istiyorsan bugün üzerine düşeni yap evinde otur lütfen…
Ve savalım gitsin Covid-19 musibetini... Gelecek elimizde...
Günün sözü:
*Türk Milletinin istikbali bugünkü çocukların isabetli görüşü ve yorulmak istidadında olmayan çalışma azmi ile büyük ve parlak olacaktır. (Atatürk)
