Bırakmak ve bırakabilmek ..
Çoğumuzun ödü kopar bı şeyleri bırakmaya ... En büyük hastalık yetişkin birinin geçmişini arkada bırakamamasıdır ....
Halbuki olması gereken geçmişi okuyup alacağını almak ve yoluna devam etmektir ...
Bu bırakamama öyle bir şey ki onu bırakırsak ne olacağını bilmiyoruz ..
Kaybetmekten korkuyoruz ... Dikkat edersek tutunamayanların hepsi bırakamayanlardır..
Onu orda bırakamadığı için burda tutunamıyor..
Başımızdan geçen tatsız bir ilişkiyi bırakamıyoruz .
Çok sevdiğimiz birini kaybettik onun gidişini bırakamıyoruz.
Çok yeme alışkanlığımızı bırakamıyoruz ... Sigarayı bırakamıyoruz ...
Burada temel zorlantı yoksunluk duygusu ile baş edememe yoksunluk bir insan için kabul edilemez bir durum çünkü ...
Bir insana sigara bıraktırırken dikkat ederseniz yerine koyması için çeşitli seçenekler sunulur.. Su iç derler ,sakız çiğne derler ,çerez taşı yanında aklına gelince ağzına atarsın derler bu nedir aslında bilinç altının alıştığı bir refleks var onun yerine yeni alışkanlıklar kazandırmak... Çünkü alışkanlık en zor kırılan zincirler den bir tanesidir..
Dolayısı ile bir şeyi bırakmadan evvel yerine ne koyacağımız önemlidir .
Geçmişini geride bırakmayanları incelersek; bu benim hakkımı yedi ,bu bana haksızlık yaptı ,bu beni aldattı , bu benim hayatımla oynadı diyerek bunu içsel bir savaşa dönüştürmüştür... Ne yani bana yaptıkları yanına mi kalacak o kazanacak ben kaybedeceğim diye tutunuyor geçmişine ve sürekli anlatıyor.
Ey duyun ahali diye... Ama ne geçiyor eline koskoca bir hiç ....
Ben size şunu söylüyorum..Geçmiş yaşantımızı olduğu gibi olduğu haliyle her ne yaşandıysa o şekilde bırakalım artık ve yeniye yer açalım ... Biz geçmişi bırakamadıkça pişmanlık duygusu,suçluluk duygusu,intikam ve kin duyguları hem sağlığımızı etkiliyor hem de geleceğimizi çalıyor . Burada yaşadığınızı değersizleştirmekten söz etmiyorum ,kaderi olduğu gibi kabullenme yetisinden bahsediyorum.
Kaybettiğimiz bir sevdiğimiz unutuluyor mu sanıyorsunuz hayır her yıl yine hatırlıyor ve göz yaşı döküyoruz ama ölümüne tutunmuyoruz gidişine saygı duyuyoruz ,bıraktık çünkü o kendi âleminde..
Evliliğimi sonlandırdım, bıraktım o kişi kendi kaderinde , ben kendi kaderimdeyim. Bunu anlamak ve bırakabilmek en büyük ihtiyaçtır .
Ben demiyorum ki her şeyi geride bırakın aman ne uğraşacağım diye ne var ne yoksa silin hafızadan hayır bu da sizi korunmasız bırakır...
Bunun için güzel bir söz vardır .
"Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz" .Bu ne demek aldığın yaralar bırak geçmişte kalsın ama onu deneyim hanende sakla ki günün birinde yine aynı yerden yara alma ve başkalarını da aynı yerden yaralama sağlıklı bağlantı yolları bulup hayatına devam et...
Bazı durumlar da acıyı işleyip hüzne dönüştürmek gerekir .. Bazı durumlarda ise bırakmak ve unutmak gerekir ..
Yani yapmamız gereken bazılarını bırakmak bazılarını da , hüzne dönüştürmek ... Çünkü içinizde bir kısım öfke barınmalı ki alacağınız en ufak bir darbede korunmasız kalmayın savunma mekanizmaniz çalışsın...
Düşündüğünün üzerine düşünebilen varlıklar olarak çok boyutlu düşünebilmemiz ve manayı gözetmemiz gerekir insan olarak .
Geçmişini geride bırakmayanın geleceği olmaz ... Arkana bakarak yürüdüğün anda düşmeye mahkûmsun.. Fırsatlar önünde ve bu fırsatları yakalamak için daima geleceğe koşmak gerekir ... Geçmiş sende sadece tecrübe olarak kalmalı hedef hep gelecek olmalı ...
Mutlu bir hafta sonu diliyorum ,keyifli okumalar dostlar ...
Günün Sözü
Hayatınızı cesurca kabullenin, başarıya dönüştüğünü göreceksiniz.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz