Sen hiç gerçekten bir ilişki yaşadın mı işin hakkını vererek? Bir insanın elini sadece ihtiyacı olduğu için, kendi duygunu bir kenara bırakarak tuttun mu? Ben hep kendimden verdim hocam, hep verdim ama hiç alamadım. Her alamadığımda da bir çocuk gibi ağladım. Çocukluğumun o yalnız odalarında oturmuş gibi, annem bana hiç bakmazmış gibi ağladı. Sonra ne mi oldu? Yine umut ettim hocam hem de doya doya.
***
Ne zaman bu hikayeleri dinlesem hayatımızın akışı içinde ne kadar çok çocukluğumuza döndüğümüzü fark ederim. Çoğumuz için orası bir mabet. Kimi zaman kapısını cesaretle araladığımız kimi zamansa sadece anahtar deliğinden baktığımız. Ancak bir gerçeğimiz var ki onu nerede bırakmamız gerektiğini fark etmek. Evet birçok zaman dilimimiz var.
***
Ancak hayatın içinde bir de takınmamız gereken bir yetişkin tavrımız. Maalesef ki birçoğumuz ilişkilerde sıklıkla çocukluğumuza sığınma gereği hissediyoruz. Küsmek, darılmak, konuşmamak ancak bizim çocukluğumuzda hoş görülen davranışlardı. Tabi ki şimdi de bir şeylere kızabilir, kırılabiliriz ama bunu ifade biçimlerimiz bizi çocukluğumuzdan ayırmıyorsa orada bir sıkıntı var demektir.
İsterseniz bunu biraz açalım. Hepimiz içimizde üç benlik taşıyoruz. Ve bu benliklerimizi kullanıyoruz. Çocuk, ebeveyn ve yetişkin benlik olarak adlandırabileceğimiz bu benlik türleri dengeli ve yerinde kullanıldığında harika bir iş çıkarmış oluyoruz kendi adımıza.
***
Kısaca bu benlik türlerini anlatmada fayda olduğunu düşünüyorum. Çocuk benlik, bizim ilk benliğimizdir dersek yanlış söylemiş olmayız. Çocuk benliğimiz bizim neşeli, heyecanlı, mutluluğu dışarı yansıtan benliğimizdir. Hayatta keyif almak, eğlenebilmek bu benliğimizle mümkündür. Yaşımız kaç olursa olsun bu benliğimize ihtiyacımız var. Kendimizi en rahat hissettiğimiz insanların yanında bu benliğimizle ortaya çıkarız. Güleriz, eğleniriz, espriler yaparız. Kendimiz oluruz, şımarırız…
***
Ama bir iş yerindeysek bunu ancak ölçülü kullanabiliriz. Ya da partnerimiz ile çok eğlenmemizi sağlayan bu benliğimiz, bir tartışma sırasında tamamen yanlış hareket etmemize neden olabilir. Halledilmesi, konuşulması gereken durumlarda sessiz kalabilir, alınganlık gösterebilir ve kendini tamamen çaresiz hissedebilir. Bu yüzden de aynı bir çocuk gibi surat asıp ellerini kenetleyip oyundan çıkma pozisyonuna bürünebilir. Bu durumda bir çözümsüzlük bizi bekliyor demektir.
***
Ebeveyn benlik türümüzden de bahsedelim. Yine küçüklükten itibaren geliştirdiğimiz benliğimizdir. Harika bir tarafı vardır. Hiçbir şeyi kendimiz öğrenmek zorunda kalmayız. Bir çorabın nasıl giyileceğinden tutun da kaşığın nasıl kullanılacağına kadar öğretirler bize. Sosyalleşmeyi de bu yolla öğreniriz. Kültürünüz, nasıl bir yerde ve ailede büyüdüğünüz bu ebeveyn kalıplarımızı oluşturur.
***
Ancak buradaki olumsuzluk da doğru ya da yanlış, bizim yapımıza uyumlu ya da uyumsuz her şeyi alırız. Zamanla bize kimin öğrettiğini unutur, bizim inanç kalıplarımız şeklinde benimseriz. Sizden farklı düşünen insanlarla bir araya geldiğinizde kabulünüz bu değilse yine zorluk başlar. Eşinizle giriştiğiniz her tartışma bir müsabakaya dönüşebilir. Çünkü siz öyle görmüş, gördüklerinizi doğru kabul etmişsinizdir.
***
En çok geliştirmemiz gereken benliğimiz, yetişkin benliğimizdir. Sorgulayan, düşünen, kendine söyleneni hemen kabule geçmeyip araştıran tarafımızdır. Sanırım ilişkilerde en çok ihtiyacımız olan bu. Karşı tarafı gerçekten dinleyen, anlamaya çalışan, onun tarafından da bakmaya uğraşan tarafımız. Sonuçta her zaman sorunlarımıza iyi çözümler bulamayız ama en azından çatışmalarımız için bir orta yol bulabiliriz. Sadece yetişkin tavrına sahip olmak da sıkıntıdır bu arada. Çünkü bu bizim hep sorgulayan, ciddi tarafımızdır. Sanırım tamamen bunu da istemeyiz.
***
İşte bu yüzden diyoruz ya denge önemli diye. Bazen çocuk olup eğleniriz, güzel vakit geçiririz bazen de uyarılara ihtiyaç duyarız. Ya da bir şeyleri ciddiyetle düşünmeye. Özellikle ilişkilerde bu üçünün de dengeli kullanılması, bizi kaliteli bir ilişkiye götürebilir.
SON SÖZ
Hayatımız değerli, zamanımız değerli her şeyden önemlisi de biz değerliyiz. Dolayısıyla yaşayacağımız ilişkiler de değerli olmalı. Unutmayı sizden sadece siz varsınız. Sadece siz!
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz