Dağınık saçlarınız, sakalınız bir de gözlüğünüz olacak, şart! Ünlü otel kuaförlerine gitseniz de fark etmez. Hiç gitmiyormuş gibi yaparsınız. Elinizde yıpranmış kitabınızı olur olmaz ortada bırakıp, sosyal medyada “CHE” sözleri paylaşırsınız...
Ama mutlaka Deniz Gezmiş mezarlık fotoğrafınız kayıtlı olacak ki, arada yine onu kullanasınız... Tabii bir de birkaç afili yazı altına yazdınız mı, oldu bitti! Tamamm…
Bunu her ne kadar pahalı telefon markanızdan yayınlarsanız da, kim bilecek? Akşam saatlerinde pahalı bilinen balık restoranından bir paylaşım emekten yana, pahalı marka arabanızla villanıza giderken iki de eleştirisel paylaşım daha, oh ne ala!
Sonra tarihi olmadı mitolojik hikayeler bilmek daha prim yapar. Ezberlediğiniz iki hikayeyi, pahalı masalarınızda dillendirdiniz mi? Hadi bakalım!
Sonra, 'Biz emekten yanayız", "güzel isçimiz, canim isçimiz", "köylümüz" diye methiyeler düzüp sonrasında "Ya banane, boşver, ne halleri varsa görsünler" dediğini nasılsa kimse duymayacak...
Devletin verdiği imkanları sonuna kadar kullanıp, yetmezmiş gibi bir de nankörce eleştirdin mi, iki otobana laf, iki patates soğana, iki de sümsükçe hayati eleştirdin mi, Antalya’da solcusundur...
Kim bunlar? Ne yer, ne içerler? Hangi iklimlerde yetişirler? Devamı diğer yazımızda…
Kalın sağlıcakla…
