Terör örgütü lideri Fethullah Gülen tarafından örgütün kuruluşu ve çekirdek kadrosunun oluşturulması, 1966 yılında İzmir Kestanepazarı’ndaki İmam-Hatip Derneği ve İlahiyat Öğrenci Yetiştirme Derneğine ait olan Kur’an Kursu’nda öğreticilik ve yine aynı derneğe ait olan öğrenci yurdunda müdürlük yaptığı dönemde olmuştur.
2000-2001 yılları ve daha ortada AK Parti diye bir parti yok. FETÖ’yü AK Parti ile birlikte geldiğini sananlar için arşivimden bir mahkeme duruşmasını anlatacağım...
FETHULLAH GÜLEN DAVASI
"Teröristlikten" yargılanan Fethullah Gülen’e tutuklama yok...
28 Mart 2001- Fethullah Gülen’in, "Laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara dayalı bir devlet kurmak amacıyla yasa dışı örgüt kurup, bu amaç doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğu" gerekçesiyle hakkında açılan davada 10 yıla kadar ağır hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi. Ankara 2 No’lu DGM’de görülen ve sanık Fethullah Gülen’in katılmadığı davanın bugünkü duruşmasında, "Hocanın okulları" kitabını, ışık evlerinde beraber yetiştiği İsmail Özdemir ile yazan Serhat Özkan tanık olarak dinlenildi.
NUH METE YÜKSEL'İN İSTEDİĞİ OLMADI
Mahkeme, savcı Nuh Mete Yüksel’in, sanık Fethullah Gülen hakkında gıyabi tutuklama kararı verilmesi talebini reddetti. Mahkeme, eski Millî Eğitim Bakanı Prof.Dr. Mehmet Sağlam’ın tanık olarak dinlenilmesine gerek olmadığına ve sanık Gülen’in Papa ile Vatikan’da yaptığı görüşmede bulunan İstanbul’daki Vatikan temsilcisinin dinlenilmesi için İstanbul DGM’ye talimat verilmesine karar verdi.
TANIK NELER SÖYLEDİ?
Serhat Özkan, mahkemeye beyanlarını içeren 32 sayfalık dilekçe verdikten sonra, felsefesi başarılı öğrencileri alıp kendi istekleri doğrultusunda yetiştirmek olan Fethullah Gülen cemaatinde "ağabey" diye nitelendirilen kişilerin 1989 yılında Osmaniye’de ortaokul 3. sınıfta okurken kendisi ile irtibata geçtiğini söyledi.
SEVGİ VE SAYGIMIZI KAZANDILAR
Kendisi gibi maddi durumu zayıf, fakat zeki ve başarılı olan öğrencileri ışık evlerine davet ettiklerini anlatan Özkan, ışık evlerinde fen ya da askerî liselerin sınavlarına hazırlandıklarını ifade etti. Serhat Özkan, cemaatteki "ağabeylerin" kendilerine, 8 ay boyunca kaldıkları ışık evlerinde iken kesinlikle Fethullah Gülen’den bahsetmediklerini belirterek, "Bize ana baba şefkatiyle yaklaştılar ve bizlerle normal arkadaşlıklar kurdular. Bizim sevgi ve saygımızı kazandılar" dedi.
DEVLET OKULLARINDA KOMÜNİST YETİŞTİRİLİYOR
Özkan, daha sonra sınavlara girdiğini ve devlet parasız yatılı okullarının sınavını kazandığını kaydederek, "Ancak ben küçüklükten beri askerî okullara girmek istiyordum. Ancak bize ’devlet okullarında okumayın, oralarda komünistler yetiştiriyorlar’ diyorlardı" diye konuştu.
Tanık Özkan, İstanbul’da Deniz Lisesi’nin sınavını kazandığını, ancak amcasının sabıkası nedeniyle kayıt yaptıramadığını söyledi. İstanbul’dan tekrar Osmaniye’ye döndüğünü anlatan Özkan, yine Gülen cemaatindeki "ağabeylerin" kendisine "seni en iyi okullarda okutacağız" diyerek İzmir’e götürdüklerini bildirdi. İzmir’e gittiklerinde kendilerine anlatılanların tam tersi bir durumla karşılaştıklarını belirten Özkan, cemaat tarafından Şirinyer Lisesi’ne kaydettirildiğini söyledi.
YAVAŞ YAVAŞ DİŞLİNİN ÇARKLARI OLDUK
Tanık Serhat Özkan, yavaş yavaş dişlinin çarklarının oluşturulmaya başlandığını ve artık kendilerine Fethullah Gülen cemaatinden bahsedilmeye başlandığını ifade etti. İzmir’de kaldıkları yurtta, kendilerine doğaüstü ya da olağanüstü kerametlerden bahsedildiğini anlatan Özkan, "Buna bir örnek olarak şunu söyleyebilirim: Bir gün banyonun kapısı bütün uğraşlarımıza rağmen açılmadı. Kapıyı belletmenlerimiz de açamadı. Durum yurt müdürüne bildirildi ve onun kapıyı açabileceği söylendi. Yurt müdürü de geldi ve besmele çekerek kapıyı açtı. Bizler de 15 yaşında çocuklarız, bu durumdan etkilendik" dedi. "Ağabeylerinin", cemaate herkesin giremeyeceğini ve kendilerinin seçilmiş insanlar olduklarını söylediklerini belirten Özkan, "Gülen’in vaazlarını dinletiyorlardı, ’sahabelerin’ hayatlarını anlatıyorlardı, bizleri aşka-şevke getiriyorlardı" diye konuştu.
CEMAATE KATILIMI ARTIRMAK İÇİN
Tanık Serhat Özkan, cemaatteki "ağabeylerinin" kendisine "okulunda başarı sağlayacaksın, diğer öğrencileri bu başarınla etkileyeceksin ve böylece cemaate başka öğrenciler katacaksın" dediklerini ifade ederek, "Yaptığımız işleri cihat olarak nitelendiriyorlardı. Ben de okulumdaki öğrencilerle iyi ilişkiler kurdum ve 55-56 öğrenciyi cemaate kazandırdım" dedi.
HEDEFLERİ VARDI
Ancak bu amaca ulaşmak için benim gibi gelecek vaat eden çocukları yetiştiriyorlardı. Amaçlarını gerçekleştirmek için 3 hedef söylüyorlardı: Eğitim, iş çevresi ve askeriyeyi ele geçirmek. Bunun için öğrencilere eğitim okullarını yazdırıyorlardı. Daha sonra ekonomik olarak güçlenip iş çevrelerini ele geçirmeyi düşünüyorlardı. Başarılı çocukları da askerî okullara yerleştirip silahlı kuvvetleri ele geçirmek istiyorlardı. Askerî kuvvetlere polis teşkilatını da katabiliriz. Ancak, oralardaki cemaat üyeleri takiyye ile kendilerini belli etmeden yükselecekler ve en sonda da işi bitireceklerdi. "
Bunları okuyunca yaşananları görünce... Demek ki neymiş efendim FETÖ AK parti'den öncede varmış.
Kalın sağlıcakla...
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz