Genelde Türk vatandaşlarımız, hemfikir olmadığı kişiyle tartışma yaparken hep kendini haklı çıkarmak için uğraşır. Bunu takım tutar gibi siyasi parti tutanlarda görürüz... Tek çözümü, “sen haklısın, katılıyorum sana” deyip çekilmektir.
Ancak illa kendi düşüncenizi de onaylatmak istiyorsanız; hemfikir olup kendi düşüncenizi alttan alttan söyleyeceksiniz. Bir insanla tartışmaya girerseniz, ya o haklı çıkmak zorundadır ya da kavga ile biter sonu çünkü; o insanın zekâsını eziyormuşsunuz gibi gelir kendisine, sürekli savunma durumuna geçerler. Anlamazlar ama yine de ben anlatayım...
Sizi şöyle bir geriye götüreyim... CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar’ın, Ümit Uysal tarafından başkan yapıldığını partide ve Antalya’da bilmeyen yoktur. İl başkanlığı seçimlerinde Bayar, Manavgat ilçe kongresinde başladı Muhittin Böcek’e Saldırmaya ve hızını alamadı, “AK partililerin tozunu görmek istemiyorum Büyükşehir’de”, “masaya yumruğumu vuracağım”, “AK Partilileri belediyeden kovacağım” tarzında delegelere verdi gazı, aldı OYU...
Lakin şöyle bir araştırdık ki, kazın ayağı pek de öyle değil. Meğer AK Partililerin tozunu dahi belediyede görmek istemiyorum diyen Nusret Bayar, vekil olmak için çok çaba harcadı kendince... Ben Demre’nin sevilen insanıyım derken, kendi yaşadığı küçük ilçe Demre’de bile, CHP vekil ön secimde birinci çıkamadı.
Demre ret verdi kendisine ve son CHP Demre ilçe Başkanlık seçiminde Bayar il delegesi olmak istiyordu bu kez. Başkan adayı Hakan Caner ve Nuri Kâhya idi... Her ikisini de arayarak bak beni sen yazıyorsan karşı taraf yazmış oradan sildireyim diye kendini bir şekilde il delegesi yapma peşinde idi... Planı burada da tutmadı. CHP Demre Nusret Bayar’a İl delegesi bile yapmadı, yine reddedildi.
Bugünlerde CHP genel merkezin Bayar’a, “istifa et” dediği aksi halde görevden alınacağı haberleri basına düştü. Bayar, hemen acil kod adı ile Ümit Uysal’ı aradı... Kendi ekiplerine de her ne kadar cılız bir ses de olsa sosyal medyada, “seçimle gelen seçimle gider’’ kampanyası yapsalar da umduğunu bulamadılar.
Peki, seçimle gelen seçimle gidiyor mu bir bakalım; Bayar ne yaptı, ilk iş olarak kendisine oy vermeyen muhalif olan CHP Korkuteli İlçe Başkanını yolsuzluk var diye görevden aldı. Bu sayede CHP Antalya İl Başkanı kendi partisini yolsuzluk lekesiyle basına servis etti. Günlerce gündem oldu.
“Seçimle gelen, seçimle giden” diyenler ne kadar yüzsüz değil mi? Bayar sonra ne yaptı; “Muhittin Böcek ölecek yerine geçelim’’ diye pazarlık yapanları, sonradan bu olaylar ortaya çıkınca sağa, sola iftira atarak konuyu kapatmaya çalışanları korumaya aldı. Disiplin soruşturması bile açamadı neden? Çünkü; birilerinin ekibinde…
Aksu CHP İlçe Başkanı hakkında Lider Gazetesi’nde çıkan haberler ayyuka çıktı... Bayar, Aksu İlçe Başkanını yanına alıp da “yok kardeşim bunlar iftira, yalan” diye bir açıklama yapmadı. Çünkü; Aksu ilçe Başkanı da Bayar’a oy vermedi. Bu olayında ulusal basına malzeme olmasını sadece seyretti. Gelelim CHP Finike İlçe Başkanına; Bayar, bizzat kendisi aradı, “Seni görevden alıyoruz” diye... Bu sefer alamadı, O da sırasını bekliyor... Çünkü; asıl hedefi Kepez İlçe Başkanı idi... Son olarak kendi ekiplerinden Kepez ilçe yöneticisi, bir dilekçe yazıp “yolsuzluk var yetişin” diyor. Bu sese de her zaman olduğu gibi Lider Gazetesi kulak veriyor. Çıkan haberlerden sonra Bayar, hemen Korkuteli'ne başarılı operasyon yapan yöneticilerini görevlendiriyor.
İl yönetiminden heyet gönderip Kepez İlçe Başkanı Önder Kurnaz “Yolsuzluk yaptı” diye raporu düzenliyorlar bunu da basına servis ederek CHP’yi Korkuteli ilçeden sonra, Kepez ilçesini de görevden alacaklardı. Alamadı. Bana kalırsa Bayar kalsın “Yedirmeyiz seni usta” Az bile yapıyorsunuz Bayar bey, baydınız artık elinizdeki listedeki Aksu, Finike, hatta Manavgat kaldı. Bunları da alın görevden ama il başkanı olarak insanları ‘’ yolsuzluk’’ yaptılar diye kamuoyunun önüne basına servis yaparak almayın, yazıktır günahtır.
CHP Genel Merkezi, asıl buraya bakmalı. Bunu ben biliyorum da Nusret Bayar bilmiyor mu? Muharrem İnce ile görüşen belediye başkanınıza ve il yönetiminizde bulunan kişilere bakın İnce ile görüşenlere bakın derim. Yoksa yarın, geç olacaktır…
Kalın sağlıcakla
