Resulullah Efendimiz (S.A.V);
“Dünyâyı terk eyle ki Allah-u Teâlâ seni sevsin. İnsanların malına göz dikme ki, herkes seni sevsin!” Buyurmuşlardır.
Hastalık ve ölüm üzerinden koltuk mevki hesabı yapmak, üstelik kendi partisinden olan Böcek’e bunu yapmak sizce hangi cümleyle tarif edilir.
Muhittin Böcek, 17Ağustos saat 01.12’de sosyal medyadan hastanede korona olduğunu açıkladı.
Aynı gün CHP Antalya İl Başkanı Nusret Bayar’da Twitter’dan, ‘’Kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum’’ dedi.
Nusret Bayar, 28.Ağustos 2020 yani 11 gün sonrasına kadar hiçbir açıklama yapmadı. Böcek’in hastane sürecine bir bakalım. 11 gün sustu. Sadece izledi Nusret Bayar.
Bu Süreçte ise, Mustafa Akaydın, ‘’Başkandan haber aldım, durumu ağır, geçmiş olsun...’’ Bazılarına göre ise ‘’Öldü, gizliyorlar’’ diyenler de varmış...
Nusret Bayar bunları duymadı mı? Anında bir açıklama yaparak bu dedikodular önlenemez miydi?
Oysa ki Nusret Bayar, Muhittin Böcek’in hastalığı sürecinde 1 kere tek başına hastaneye gitti. Yakınlarından bilgi aldı. 11 gün içinde, 5-6 defa arayarak bilgi de almıştı.
Aldığı bu bilgileri anında Ümit Uysal’a iletiyordu. Onca şey konuşulurken,’’ Öldü bile!’’ denilirken hiçbir açıklama yapma ihtiyacı duymadılar.
28 Ağustos’ta saat: 01.21’de, Ümit Uysal sosyal medyada... ‘Başkanımızın sağlık durumu gayet iyidir, her gün daha da iyiye gitmektedir.’’ diye yazdı.
Uysal’dan sadece 20 dakika sonra sosyal medyadan, 28 Ağustos 2020 Saat 01.41’de Nusret Bayar, “İl Başkanlığımız ve Büyükşehir Belediyesi yetkililerimiz dışında yapılan açıklamalara, asılsız komplo teorilerine itibar etmeyin.” diye yazmış.
Yahu 11 gündür tek bir açıklaman yok!
Hani “Başkanın durumu iyi, Allah’a şükürler olsun normal odaya çıkıyor. Yakında eve çıkacak çok sevinçliyiz, mutluyuz, yeneceğiz bu illeti” açıklamasını yaptınız ya!
Adama sormazlar mı, 'bugüne kadar neyi bekledin?’ diye…
