Dünyaya ne kadar güzel bakabilirsen o kadar mutluluk ışığı saçılıyor ruhuna. Bazı şeyler biz kabul etmekte güçlük çeksek de tamamen bizim elimizde.
***
Yönümüzü nereye çevirirsek gözlerimiz orayı algılamıyor mu? Hayat da böyle. Yönümüzü nereye çevirirsek, zihnimizi o düşünceler kapsıyor ve sol yanımız o duygularla meşgul oluyor.
***
Hayatın ‘Seç Beğen’ kuralı yok. Seçme şansı vermiyor bize. Biz yaratmazsak zihnimizde güzel düşünceleri, hayatın bekleme odasından bir türlü çıkamayız.
***
Güzel düşünüp yaşamımıza da güzel enerjiyi çekebilmek lazım. Yüreğimizde doldurulması güç boşluklar olabilir. Gözlerimiz nemli olabilir. Gönlümüz yorgun olabilir.
***
Ama mutluluk sırayla gelmiyor. Azimle geliyor. Ne kadar çok mutlu olmak için çaba sarf edersek, o kadar çabuk uğrar bize Yeter ki kendine ve yüreğine şans ver...
Yüreğinden beyaz umutlarını eksiltme. Yüreğini umutlara küstürme.
***
Unutma; Güzellikler, umutlarınla barışık olursan gelir…
***
Yüreğin bir ağaç misali, duygular rüzgarıyla eser. Onunla yaşayamadığın duygular, yüreğine bir yüktür. İnsan hayatı bir kitap misali, bir sonraki sayfada bütün her şey değişebiliyor.
***
Nereye gideceğini bilmiyorsan, yüreğine bir adım at o sana yol gösterip dergahına ulaştıracaktır. Kalbinin yolunda her duygu bir basamak… Son basamağın yüreğinin asıl istediği yer.
***
Geride bıraktığın duygularını yüreğini atmazsan, hayatında gölge rolünü üstlenirler. Ekmek misali yüreğin, hayatın huzur sularına bana bana tadacaksın yaşamı.
***
Gönül arazimize kalıcı duygu tapınakları inşa edilse. Gönül terazin ile zihin terazin aynı değildir. Birinde ağır basan, diğerini hafifletir. Yaşamın rengi, gönlümüzün ve zihnimizin harmanladıklarında.
***
SON SÖZ
Dahil olduğumuz hayatın, hariç olan kısmını yaşamakla mükellefiz bazen. Soluduğun kadar değil, hissettiğin kadardır yaşadığın hayat.
