Depremin olduğu sabahın ilk saatlerinde deprem bölgesine gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 6 Şubat’tan bu yana aralıksız bölgede çalışıyor. Gaziantep’te bakanlığın uydu birimini oluşturan Bakan Kurum, afet çalışmalarının yanı sıra bakanlığın rutin işlerini de buradan yürütüyor. Günde 2 bilemedin 3 saat uyku ile ayakta duran, Bakan Kurum gençliğinin verdiği enerji ile tüm gücüyle deprem yaralarını sarmaya çalışıyor. Kurum, yakın çevresine “Daha uzunca bir süre deprem bölgesinden ayrılmayacağız, barınma alanlarımızda depremden etkilenen kardeşlerimizin ne ihtiyacı varsa hepsine yetişmeye çalışıyoruz. Yaralarımızı birlikte saracağız!” ifadelerini kullanıyor. Bakan Kurum bakanlığa bağlı kuruluşlar olan Toplu Konut İdaresi Başkanlığı(TOKİ), Emlak Konut, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ve özel sektör eliyle yürütülen çalışmalarla tamamlanan ve yapımı devam eden yığma tuğla yapılar, konteyner kentler ve prefabrik evlerin bulunduğu yerlerde depremzedeler için sosyal donatı alanları da hayata geçirilmesine vesile oluyor.  

Bölgede kurulan konteyner kentlerin içerisinde gıda, sosyal market ve giyim, erkek ve kadın kuaförü, okul, anaokulu, oyun parkı, basketbol sahası ve mescitler yer alıyor. Depremzedelerin yaşadıkları travmayı atlatabilmeleri için psikososyal merkezler kurulmuş durumda. Depremden etkilenen bölgelerde kalıcı konutların inşa edilmesi için çalışmalar hızla devam ederken bir yandan da geçici barınma alanlarında yaşamaya başlayan depremzede vatandaşlar için sosyal ve genel ihtiyaçlara yönelik hizmetler de bir bir hayata geçiriliyor. Felaket sonrası normalleşme çalışmalarına da hız verilmiş durumda, konteyner kentlerde anaokulları, ilkokullar ve ortaokullar kuruldu. Yine bu alanlarda çocuklar için bilim çadırları kuruldu. Bu çadırlarda 6-14 yaş arasında çocuklarla birlikte de matematik, teknoloji, uzay ve havacılık, doğa etkinlikler yapılıyor. 

Yani Kurum sadece bölgede bina yapmıyor. Hayatın normale dönmesi ve travmanın kolay atlatılması için sosyal çalışmalara da ağırlık veriyor…

AK PARTİ SEÇİME HAZIR… 

Devlet, depremin yaralarını tüm hızıyla sararken günlük yaşam da bir yandan devam ediyor. Deprem öncesi ülke gündeminde ilk sırada yer alan seçimler yeniden yavaş yavaş gündemin üst sırlarına doğru yükseliyor. Altılı masa sürekli Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın depremi bahane edip seçimden kaçacağı yalanını yaymaya çalışırken AK Parti seçimlerin zamanında yapılabilmesi için tüm çalışmaları tamamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 28 Şubat Çarşamba günü yapılacak olan grup toplantısında seçim tarihini 14 Mayıs olarak açıklayacak. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan Seçimlerin 14 Mayıs’ta olacağını deprem öncesinde açıklamıştı. Şimdi de deprem sonrası seçim tarihinin değişmeyeceğini kararlaştırılan tarihte yapılması için çalışmalara başlanacağını açıklayacak.

Seçimler için AK Parti’de de çalışmalar hız kazandı. Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş liderliğinde seçim ekibi oluşturuldu. Ekipte Genel Başkan Yardımcıları Erkan Kandemir, Ali İhsan Yavuz, Mehmet Özhaseki ile sözcü Ömer Çelik de olacak. Ekip öncelikle milletvekili listelerini oluşturacak. Partiye yakın kaynaklara göre öncelikle 3 dönem kuralına takılan milletvekillerinin durumu tartışılacak. Ardından da yeni liste oluşturulacak. Ancak yeni listede önemli ölçüde değişiklik olacağı genç isimlere yer verileceği de söyleniyor. 

Yani neymiş şimdi sıra altılı masadaymış. Koyunlarında sakladıkları cumhurbaşkanı adaylarının açıklama zamanı geldi de geçiyor bile. Eğer seçimler 14 Mayıs’ta olacaksa seçim ilanı 60 gün önce olmalı. Bu hesaba göre Cumhurbaşkanı Erdoğan 10 Mart 2023 tarihinde yayınlayacağı bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle süreci başlatacak. Seçim kararının Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından 60 günlük çalışmaya başlanır ve 60 günü takip eden ilk pazar günü Cumhurbaşkanı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi birlikte yapılır. Yani altılı masa en geç 11 Mart’ta adayını resmen açıklamak zorunda. 

SINIRDAKİ AY…

Deprem Hatay’ı neredeyse yok etti. 6 Şubat’a kadar Hatay’ı görmeyen hakikaten çok şey kaybetmiş demektir. Hatay hızla yeniden inşa ediliyor. Cumhuriyet tarihinde çok önemli bir yeri olan Hatay’ın isminin “HAT AY” yani sınırdaki hilal olduğunu ve bu ismin Gazi Mustafa Kemal tarafından verildiğini biliyor muydunuz? Medeniyetler şehri Hatay 4 bin yıllık geçmişiyle, Dünyada kurulan ilk şehir olma unvanına sahiptir. Hatay tarih boyunca 7 kez yıkılıp yeniden imar edilmiştir. Çok kısa süre içinde İnşallah yeniden imar edilecektir. Depremde hasar görmeyen Antakya Mozaik Müzesi, mozaikleri bakımından dünyada ikinci sırada yer almaktadır. 

Fetihler dışında Müslümanlık Anadolu’ya ilk olarak buradan girmiştir. "Habib-i Neccar Camii Anadolu'da yapılan ilk camidir" Hatay biz Türk ve Müslümanlar için önemli olduğu kadar Hristiyanlar için de oldukça büyük önem arz etmektedir. Hristiyanlara “Hristiyan” ismi ilk burada verilmiştir. Dünyadaki ilk kilise olan St. Pierre Kilisesi Hristiyanlığın yayıldığı ilk mağara kilise buradadır. Dünyanın bilinen en uzun surları 26 kilometre ile Antakya Kalesi’ndedir. Dünyanın en büyük ticaret yolları buradan başlamış ve bitmiştir. Dünyada ilk olimpiyatlar burada yapılmıştır. Roma döneminde yapılan olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmıştır.

Tüm bu tarihi özelliklerinin yanı sıra Hatay bulunduğu coğrafi ve kültürel konum nedeniyle Türkiye için de tarih boyunca önemini korumaktadır. Rahmetli Atatürk’te Hatay’a özel önem vermiş ve ölmeden önce hasta yatağından kalkıp son seyahatini Hatay’a yapmıştı. Hatay, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde devlet olma özelliğini kazanmış tek vilayettir.