Son dönemlerde sokak köpeklerinin toplatılmasıyla ilgili tartışmalar yeniden gündemde. Alınan karar doğrultusunda köpeklerin toplanması gerektiği belirtilirken, bu konu toplumda büyük bir ayrışmaya yol açtı. Hayvanseverler, köpeklerin toplanmasına karşı çıkarken, tedirgin vatandaşlar ise sokaklardan kaldırılmalarını talep ediyor. Peki, gerçekten çözüm ne olmalı?
Sokak hayvanları meselesi, yalnızca bir güvenlik sorunu değil, aynı zamanda vicdani ve etik bir meseledir. Antalya gibi sıcak iklime sahip bir şehirde, sokak hayvanları için yaşam koşulları oldukça zor. Yazın kavurucu sıcaklarında susuz kalan, gölgelik alanlara sığınan, kışın ise yağmurdan ve soğuktan korunamayan bu hayvanlar, sağlıklı bir yaşam süremiyor. Bu hayvanlar aç, susuz ve bakımsız kaldıkları için zaman zaman saldırganlaşabiliyorlar. Sıcaktan bunalmış halde gölgeliklere sığınan, çöplerden beslenmeye çalışan köpeklerin temel sorunu, sokakta olmaları değil, sağlıklı bir yaşam sürememeleri. Dolayısıyla mesele, sokak köpeklerini toplamak değil, onları sokaktan bu zor hayattan kurtarmak olmalı.
Köpeklerin tamamen sokaklardan toplanıp barınaklara kapatılması birçok kişinin savunduğu bir çözüm gibi görünse de, mevcut barınakların çoğu yetersiz... Bu yüzden, yalnızca toplamak değil, barınakların da düzenlenmesi, modern ve insancıl koşullara kavuşturulması gerekiyor. Temiz, düzenli ve profesyonel bir bakım sisteminin oluşturulması, bu hayvanların sağlıklı bir şekilde yaşayabilmesi için çok önemli ve kritik bir adım...
Öncelikle bu hayvanların sokaklarda güvenli ve sağlıklı bir hayat yaşamadıklarını kabul edelim. Artık bir karar verildi ve köpeklerin sokaklardan toplanması gerekiyor. Ancak bunu yaparken, onların yaşam hakkını yok saymadan, sağlıklı ve güvenli koşullarda barınmalarını sağlamak zorundayız. Sorun "toplansın ya da toplanmasın" meselesi olmamalı; bu hayvanları sokaktan kurtarıp temiz, düzenli barınaklara yerleştirmeliyiz. Gerçek çözüm, hem insanlar hem de hayvanlar için sağlıklı bir yaşam dengesi kurabilmekten geçiyor.
