Dün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ydü. Çoğumuz sosyal medyada kutlama mesajları gördük, belki birkaç etkinliğe katıldık ya da çevremizdeki kadınlara küçük jestler yaptık. Ama 8 Mart, çiçeklerle, mesajlarla geçiştirilecek bir gün değil. Bu gün, yıllardır süregelen bir mücadelenin, verilen emeğin ve hâlâ aşılması gereken engellerin hatırlandığı bir gün...
8 Mart’ın kökeni, 1857 yılında New York’ta daha iyi çalışma koşulları isteyen tekstil işçisi kadınların başlattığı grevlere dayanıyor. Ancak bu haklı mücadele, sert bir şekilde bastırıldı ve birçok kadın hayatını kaybetti. Yıllar sonra, 1910’da düzenlenen Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda 8 Mart, kadınların haklarını savunmak için bir dayanışma günü olarak ilan edildi. 1977’de ise Birleşmiş Milletler tarafından resmî olarak tanındı. O günden bugüne, kadınların hak mücadelesi hâlâ devam ediyor.
Kadınlar iş hayatında, siyasette, bilimde, sanatta çok daha fazla yer almalı. Ama ne yazık ki, cam tavanlar hâlâ var, eşit işe eşit ücret hâlâ sağlanmış değil, kadınlar hâlâ şiddete uğruyor, hâlâ bazı kalıplara sıkıştırılmaya çalışılıyor. Elbette kazanımlar var ama mesele sadece 8 Mart’ta hatırlanmak değil; asıl önemli olan, yılın her günü eşit ve adil bir dünya için çaba göstermek.
O yüzden 8 Mart sadece bir kutlama günü değil, bir farkındalık günü. Bugün, haklarını savunan, emeğini ortaya koyan, mücadeleden vazgeçmeyen kadınlarla daha eşit, daha özgür ve daha adil yarınlar için…
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz