Merhaba, bu köşede artık sizlerle birlikte olacağım. Medya
dünyasına olan ilgim, beni bu noktaya getiren yolculuk ve yeni mezun biri
olarak karşılaştığım zorluklar hakkında konuşmak istiyorum. İlk yazımda,
sektöre nasıl adım attığımı, iş aramanın ne kadar zorlu olduğunu ve pes
etmemenin önemli olduğunu anlatacağım. Çünkü biliyorum ki birçok yeni mezun benim
geçtiğim yollardan geçiyor.
Bursa'dan Antalya’ya geldiğimde pandemi hâlâ bitmemişti ve
ben kendim için bir şeyler yapmaya, editör olmaya kararlıydım. Üniversitedeki
hocalarımı ziyarete gittiğimde, tesadüfen Bedia Hocam’la karşılaştım. O, sadece
bir "Nasılsın?" dedi bana ama ben bir anda her şeyi döküverdim.
Psikolojik olarak zor bir dönemden geçiyordum. Sağ olsun, iş bulma konusunda
bana yardımcı oldu ve bir kafede garson olarak çalışmaya başladım. Yeni
mezundum, hayallerim vardı ama önce hayatta kalmam gerekiyordu. İş aramak
istiyordum ama her yer tecrübe istiyordu. O tecrübeyi nerede kazanacaktım,
kimse söylemiyordu.
Bir ara öğretmenlik yapmayı düşündüm, fakat olmadı. Sonra
dedim ki, ben dergileri ve gazeteleri arayayım, staj yapmak istediğimi
söyleyeyim. Ama her telefondan benzer cevaplar aldım: "Pandemi nedeniyle
evden çalışıyoruz" veya "İletişim mezunu değilsin" ya da
"Zorunlu staj dosyan yok, işlem yapamayız"... Yeni mezun olmanın en
zor yanlarından biri de bu değil mi? Kimse size fırsat vermez ama sizden
deneyimli olmanızı bekler.
Ama pes etmek yoktu, ya batacaktım ya çıkaacaktım.
Araştırmaya devam ederken Antalya Gazeteciler Cemiyeti’ne rastladım. Telefon
açtım ve "Ben editörlük yapmak, yetişmek istiyorum. Bana ofisten çalışan
bir dergi veya gazete söyler misiniz? Staj yapmak istiyorum" dedim.
Telefonda görüştüğüm Mediha Hanım bana pandemi nedeniyle çoğu yerin evden
çalıştığını söyledi. Cevabını pek tatmin edici bulamadım ve ertesi günlerde
tekrar tekrar aradım. Resmen kurumu taciz ettim. Sonunda Mediha Hanım,
"Tamam, gel bir yüz yüze görüşelim bakalım derdin neymiş?" dedi.
Görüşmeye gittiğimde, baya yoğun bir tempoda çalışan Mediha
Hanım’ı ve yanında bir adamı gördüm. Hal böyle olunca ısrarla aradığım için
mahcup hissettim. Adam bana "Fotoğraf çekmeyi biliyor musun? Haber
yazabilir misin?" diye sordu. "Bilmiyorum ama ilgim var" dedim.
Meğer konuştuğum kişi Rasim Gündüz’müş. Olumsuz bir hava sezince gitmek istedim
ama Mediha Hanım, "Biraz bekler misin?" dedi. Oturduk, konuştuk ve
nihayetinde Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nde gönüllü staj yapmaya başladım.
Kabul edildiğimde dünyalar benim olmuştu. O dönem başkan Mevlüt Yeni idi...
Velhasıl, Mediha Hanım’la birlikte ödül törenleri, bayram
gazeteleri, genel kurullar atlattık. Sektörün dinamiklerini cemiyette öğrendim.
Birçok gazeteciyi tanıyorum ama onlar beni pek bilmez. Cemiyetten sonra GM
Dergi’ye geçtim. Burada Sabriye Hanım’dan haber yazmayı öğrendim. Sonrasında
radyoya gittim ve en sonunda da buraya Lider Gazete'ye geldim. Cemiyette
tanıştığım Emre Gündoğdu, Şefim; üniversitede görüşme kovaladığım İbrahim Okumamış,
haber koordinatörüm oldu.
Bu yolculuk zorlu evet ama bana kararlılığın ve
vazgeçmemenin ne kadar önemli olduğunu öğretti. Ama en çok da yeni mezun
olmanın gerçeklerini… Kimse size bir şey sunmayacak. Tecrübeli olmanızı
bekleyecekler ama size tecrübe kazanmanız için alan açmayacaklar. O yüzden pes
etmemek, ısrarcı olmak ve o kapıları zorlamak gerekiyor. Bir kapı kapanır evet
ama siz yeterince isterseniz başka bir kapı açılır. Yeter ki çalmaktan
vazgeçmeyin.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz