Adem olmak, adam kalmak, adil olmak zor zanaat… Çarkı bozuk dünyanın, tüm ayarlarını düzeltemeyiz elbet ama kendimizi düzeltebiliriz.
İyilikle, adaletle, sabırla, hoşgörü ve merhametle bu mümkün. Ömrümüz çeşitli denemelerden geçerken zorlanır, homurdanırız. Bazen yoklukla, bazen sağlıkla bazen pahalılık, bazen de soğukla olur imtihanımız!
Bu imtihan yollarında, hep aklımda diri tuttuğum çok hoş bir ayet vardır. Andolsun ki, sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! (Bakara/155)
Evet sevgili okurlar dünya var olduğu günden beri, insanlar hep çeşitli imtihanlara tabi tutulmuşlardır. Allah’a iman eden Ona tam bir teslimiyet ile dayanan insan, her daim kazanmıştır.
Sabır ve imanla bütünleşen insan, Rabbinin hiçbir şeyi boşuna yaratmadığını düşünerek, bütün zorlukların üstesinden gelmiştir. Çünkü bu kabiliyetlerle donatılmıştır.
Misalen; Nasıl ki bir göreve atanmak için yurdumuzda çeşitli sınavlara tabi tutuluyoruz, sorumluluklarımızı bilip, çalışma saatlerimizi ona göre ayarlıyoruz. İşte ahiret yurdunu kazanmakta aynı böyle.
Sadece Allah’a ait olduğumuzun ve Ona yine döneceğimizin bilinci içinde başarı ve kurtuluşumuz yalnız Ona yönelerek olur. Çünkü bu dünyada kazandığımız para, makam, mal-mülk, güç vs. bunları, öbür dünyaya istesek de götüremeyeceğiz.
Tabiri caizse aynı bir hamal misali, yüklediklerimizin sorumluluğunu ve vebalini götüreceğiz, yani eylemlerimizin sonucunu…
O yüzden birkaç günlük fani dünyaya aldanmayalım! Dula, yetime, mazluma, aça, evsize kol-kanat gerelim. Madem ki çarkı bozuk dünyaya geldik, gitti ömrümüzün yarısı, ne zaman gideceğimiz de belirsiz, biriktirdiklerimizden paylaşalım.
Tabii elinde olan var, olmayan var diyeceksiniz şimdi! Herkes kendi çekirdek ailesi içine hapsolmuşken, paylaşmakta öyle kolay olmayacak.
Ne diyelim o zaman; çağları aşan, mazeretleri ortadan kaldıran, yüreklere işleyen o muhteşem Hadisi şerif’i paylaşalım! “Yarım hurmayla da olsa, kendinizi ateşten koruyun “ diyerek infakta bulunalım!
Allah’ın bize verdiğini ihtiyaç üzere olan başka kardeşlerimizle paylaşalım. Aza-çoğa, büyüğe-küçüğe bakmadan sırf Onun rızası için verelim. Ne kadar manidardır değil mi yarım hurma?
Manen az görünse de yarım hurma ile hem kendi nefsini sustur, hem de diğer yarımı ile de başka nefislerin ihtiyaçlarına yetiş! Kardeş payı denilen şey bu olsa gerek!
Aslında bu hikmet dersini kavrayabilmektedir marifet! “Ya hep ya da hiç “demek yerine, “biraz sana biraz bana” yardımseverliği ile dengeler kurulur ve insanlık kazanır! İşin sırrı bir hurmada değil yarım hurmada çözülüyor…
SON SÖZ
Sözü kısa tutmak lazım vesselam. Kayıt dışı hiçbir şeyin olmadığı bu fani dünyada, zerre kadar iyilik ve kötülüklerin tartıldığı İlahi mizanda yarım hurma ile dahi olsa, kendinizi ateşten kurtarın derim! Selametle kalın! Muhsine bir kul…
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz