1974’te Ankara Demokratik Yüksek Öğrenim Derneği’nde başlayan süreç, 1978’te silahlı ayaklanma, 1984’te gerilla yöntemine dönüş, sadece Türkiye’de değil Suriye, Irak ve İran’da da baş gösterme, 2011’de peydah olan YPG ve diğerleri derken bugüne kadar geldi. 1 Mart 2025’te ateşkesin ilanı ve şu sıralar sıkça sözü geçmekte olan bir “fesih” bildirimi ile karşı karşıyayız şimdilerde.
***
Ne oldu ki, nasıl bu durum yaşanıyor soruları haliyle gündemi sıkça meşgul ediyor. Aslına bakarsanız malumun resmen ilanı ile karşılaşıyoruz. PKK’nın Türkiye ve Irak sınırlarında savaşını tamamen kaybettiği artık net bir saha gerçeğiydi fakat yaşanan şey bugünde veya bir günde çıkmış bir vaziyet değil.
***
PKK Türkiye’deki veya Irak’taki etkinliğini bugün ya da Zeytin Dalı, Barış Pınarı veya Pençe - Kilit Harekatlarından sonra kaybetmedi. HDP; 7 Haziran 2015 seçiminde %13 oy alıp, ülkenin ana muhalefetine göz kırptığı, siyasal olarak da gücünü tavan yaptığı sırada, savaşa “belediyeler yoluyla” zaten uzun zamandır hazırlık yapan örgütün “bağımsızlık” için düğmeye basarak Çözüm Sürecini ortadan kaldırıp kanlı bir savaşa girişmesiyle oldu. Bütün kadrolarını olduğu gibi Sur, Cizre, Silopi, Varto, Lice gibi beldelere sokarak bugüne kadar hiç yapmadığı bir şiddetle serhildan ilan edip “öz yönetim” için şehir savaşları başlattığında kaybetti. Hem halk hem de militan gücü olarak yani her anlamda.
***
Tabi ki sadece bu da değil. 2011 yılında başlayan Suriye Devrimi sürecinin ortaya çıkardığı, daha doğrusu etkinleştirdiği YPG gücünün doruk noktasına doğru ulaşmışken Türkiye’de en azından IKBY benzeri ve hatta bağımsız bir Kürt devleti çıkması için her şey hazırdı.
***
Bu durumdayken; Türkiye’nin tüm kurumsal devlet anlayışına rağmen, PKK Şırnak Silopi’deki bir mahallede “meclis” kurup devlet ilan edebileceğini mi zannediyordu yoksa bile bile kendini ateşe mi attı sorusunu sormak gerekiyor. Açıkçası bu soruya tam bir cevap verebilmek pek mümkün değil. Fetullahçı Terör Örgütünün faaliyetlerinden haberdar olan, 7 Haziran 2015 seçiminde dolaylı bir ittifaka imza atan ve muhtemeldir ki 15 Temmuz 2016 tarihinde yapılacak bir darbe girişiminden haberdar olan PKK için şartların olgunlaştığı açık. Ancak “ya kaybedersek” ihtimalini akıllarından geçirmediklerine ihtimal vermiyorum.
***
Bugün ise PKK’nın “ya kaybedersek” ihtimalinin gerçeğe dönüştüğünü görmekteyiz. Yani Türkiye’de ve Irak’ta tam anlamıyla kaybedip Suriye’deki Kürt bölgesi için, artık iyiden iyiye kurumsallaşan YPG için kendisini ateşe atma.
***
O yüzden PKK’nın “anlam yoksunluğu, aşırı tekrar, demokratik uzlaşma” gibi süslü ve yalan olduğunu defalarca kez gördüğümüz telkinlerle kendi kendini bir anda fesh etmesinin geçerliliğinin olmadığı kanaatini taşımaktayım. Dolayısıyla bu fesih sürecinin de Türkiye ve Irak’ı tam anlamıyla kaybettiğinin resmi olarak açıklanması, fakat Suriye’de ise yasal bir zemine oturmasına yol açacağını düşünmekteyim. PKK, Suriye için kendini ikinci kez ateşe atacak. Evet, yok olacağı doğru fakat bu vaziyet YPG’yi vaziyetin merkezine taşıyacak.
***
8 Aralık 2024’te tamamlanan Suriye Devrimi sonrası İsrail’in, Suriye’nin yeni başkanı Ahmed Şara ve hükümetine alan bırakmamak için Suriye’deki bütün silah depolarını vurması ve 13 yıldır iç savaş yoluyla harap olan devlet mekanizmasını iyice bitap noktaya çekmesinin YPG’ye alan açtığı ise açık. En basitinden Tışrin Barajı meselesinin ve şu sıralar Dera ve Suveyda’da yaşanan Dürzi isyanının bastırılmasının ne kadar sancılı yaşandığı ise malumunuz.
***
PKK’nın kendini fesh etmesi elbette Türkiye’nin bir başarısı olarak okunabilir ancak kesin ve kat’i olarak yaşanacağını düşünmek büyük bir hata olur. PKK’nın kurumsal bir kimlik olmadan gerçekleştirdiği Kürt isyanı takriben 45 yıl sürmüşken, otonomlaşmış bir YPG ile karşı karşıya kalmak meseleyi daha da derinleştirebilir. Ancak günden güne bekleyip göreceğiz, şimdilik bu kadar.
05.05.2025 - 00:19
28.04.2025 - 00:04
20.04.2025 - 09:00
13.04.2025 - 09:00
06.04.2025 - 09:00
30.03.2025 - 09:00
23.03.2025 - 09:00
16.03.2025 - 09:00
09.03.2025 - 09:00
02.03.2025 - 09:00
23.02.2025 - 09:00
16.02.2025 - 09:00
10.02.2025 - 09:00
02.02.2025 - 09:00
26.01.2025 - 09:00
21.01.2025 - 09:00
12.01.2025 - 09:00
05.01.2025 - 09:00
29.12.2024 - 09:00
15.12.2024 - 09:00
08.12.2024 - 09:00
01.12.2024 - 09:00
17.11.2024 - 09:00
10.11.2024 - 09:00
03.11.2024 - 09:00
27.10.2024 - 09:00
20.10.2024 - 09:00
13.10.2024 - 09:00
06.10.2024 - 09:00
29.09.2024 - 09:00
22.09.2024 - 09:00
15.09.2024 - 09:00
08.09.2024 - 09:00
01.09.2024 - 09:00
25.08.2024 - 09:00
20.08.2024 - 09:00
12.08.2024 - 09:00
04.08.2024 - 09:00
28.07.2024 - 09:00
21.07.2024 - 09:00
14.07.2024 - 09:00
07.07.2024 - 09:00
30.06.2024 - 09:00
23.06.2024 - 09:00
19.06.2024 - 09:00
09.06.2024 - 09:00
02.06.2024 - 09:00
19.05.2024 - 09:00
12.05.2024 - 09:00
05.05.2024 - 09:00
28.04.2024 - 09:00
21.04.2024 - 09:00
14.04.2024 - 09:00
10.04.2024 - 09:00
07.04.2024 - 09:00
01.04.2024 - 09:00
24.03.2024 - 09:00
17.03.2024 - 09:00
10.03.2024 - 09:00
03.03.2024 - 09:00
25.02.2024 - 09:00
18.02.2024 - 09:00
12.02.2024 - 09:00
06.02.2024 - 09:00
BİR CEVAP YAZ
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir