Öyle bir şehir düşünün ki kaç gün öncesinden maça kilitlenmiş, sadece maça odaklanmış gittiğiniz her yerde Antalyaspor’un konuşulduğu bir hafta sonu…
Maça giderken Antalyanın en kalabalık organizasyonlarından birisi RunAntalya dahi varken kapalı yollara aldırmayan bir şehir hatta bütün hafta yağmurlu gösteren hava durumu bile şehrin inanmışlığına uymuş güneş kendini göstermişti…
Her hafta gelen galibiyet ve kazanma duygusu hepimize öyle keyif veriyor ki maça gelen herkesin yüzleri gülüyor ve sadece maç çıkışı değil daha maça gelişinde bile herkes mutluydu. Bu duygunun yakalanması takımın ivme yakalaması ve enerjisinin daha sağlam olması için çok önemli…
Öyle maçlar vardır ki ne oynadığından ziyade sonuncunda ne elde ettiğin daha önemlidir. Bu hafta sivas maçı da tam olarak böyle bir maçtı. Geçen haftalara göre oyun anlamında çok iyi olmasakta galibiyetle biten bir hafta olması ve rakibimizinde üstüne çıkmak hepsinden kıymetliydi...
Maçta iki takım anlamında oyun iyice kilitlenmeye başlamıştı ki takımın bel kemiği olan orkestra şefimiz Fernando attığı muhteşem frikik ile bir çilingir gibi oyunun kilidini açtı.
Serbest vuruş kazanıldıktan sonra stadyumda ki atmosferi görülmeye değerdi. Herkes gol olacağına o kadar inanıyordu ki telefonla çekenler, vuruş yapılmadan sevinmeye hazırlananlar insanlarda ki inancı statta olan herkes hissetmiştir.
Maçın başında Mehmedi’nin sakatlanması insallah uzun süreli değildir. Olmamasını umuyorum çünkü gelen her takviye takımın kalitesini yükseltmişken Fredy, Bünyamin gibi takımda her zaman övdüğümüz oyuncuların form durumlarıyla birlikte as oyuncu özelliğini kaybettiler.
Bizim rahat konuma ulaşmadan yaşayacağımız sakatlık problemleri güzel giden ivmeyi sekteye uğratabilir.
Bir parantez de övgü dolu sözler sarf ettiğimiz Dogukan Sinik’e ulaştığı form sonrası çok ciddi düşüş gösteriyor. Oynadığı oyun ile milli takıma göz kırpıyor, hak ediyor derken böylesi bir düşüş yakışmıyor. Milli araya da az kalmışken önümüzde ki iki hafta kendini toparlaması icin çok büyük şans olacak artık değerlendirmek sadece kendi ellerinde…
Son söz; futbol doğru ve kaliteli ayaklarla oynanır… Kapalı kapı yoktur. Sadece Yanlış anahtar vardır.
