Kötü gittiğimiz haftalarda en büyük sorunumuz özgüven eksikliği ve mücadele gücünün düşmesiydi. Takım sahada oynadığı futbolda bir gol ya da pozisyonla dahi omuzları düşürüp sonucu kabullenmeye başlamıştı.
Üst üste alınan sonuçlardan sonra mental problem tamamen ortadan kalkmış gözüküyor. 0-2 geriye düşmemize ve bir o kadar da pozisyon vermemize rağmen Nuri hocanın müdahalesi sonrası takım öyle bir silkinip kendine geldi ki tribünlerde ilk yarı bir gol bulsak ikinci yarı işler çok değişir derken devreyi 3-2 önde kapattık.
Bu takım üçlü defans mı dörtlü mü çıkacak derken hepimizin beklediği gibi üçlü defans tercihini rakipte bekliyormuş. Bütün taktiksel düzenlerini ve çalışmalarını bu düzene göre yapmışlar. Defans hattının gününde olmamasıyla beraber kalemizde üst üste yaşadığımız tehlikeler ve bir türlü kendi sahamızdan dahi çıkamadığımız dakikaların ardından Nuri hoca ve teknik heyetten altın dokunuş geldi. Teknik heyete ve Nuri Şahin’e helal olsun. Daha dakikalar 25. Dakikayı gösterirken Luyindama – Ghacha değişikliğiyle dörtlü savunmaya dönüş hem rakibin çalıştığı taktik düzeni alt üst etti. Hem takımın bütün enerjisini yerine getirdi.
Çok gözüken bir durum var ki bizim oyuncularımız dörtlü düzene daha alışıklar ve kendilerini daha rahat hissediyorlar. Kudryashov’un ilk 25 dakika performansı ve sonrasında ki performansı arasında siyahla beyaz kadar fark vardı.
Bu altın dokunuşa birde rakip kaleci Viano’nun sportmenliğe aykırı bir hareketiyle ikinci top saha içine atması resmen takımın ateşleme fitilini yaktı ve sahada bambaşka bir Antalyaspor izlemeye başladık.
Hakkı verilmeden geçilmemesi gerekenler, radikal bir kararla oyuna müdahale eden Nuri hoca ve teknik heyet, sol tarafı koridor haline getiren haftalardır yükselen performansını jeneriklik golle süsleyen Güray Vural, kaybettiğimiz haftalarda tercih edilmemesine rağmen formayı tekrar kapınca her hafta üstüne koyarak oynayan ve son haftalarda altın kafa vuruşlarıyla takıma hayat veren kaptan Veysel Sarı, son haftalarda oyuna sonradan girse de müthiş katkı yaparak takımın enerjisini ve dinamikliğini üst seviyelere çıkaran Ghacha, Sağ taraftan hem savunmada hem hücumda özellikle alışık olmadığımız kadar müthiş bir pas trafiğiyle Bünyamin Balcı ve yeri geldiğinde çok eleştirsekte sürekli koşan mücadele eden ve her hafta daha iyi olmaya başlayan Ufuk Akyol, kalede her hafta daha da güven veren ve bu haftada kritik kurtarışlar yapan Alperen Uysal… Her birinin yüreğine sağlık HELAL OLSUN…
İyi giden işlerin arasında çok negatifi konuşmayı sevmeyiz ama Luiz Adriano’nun performansı ve saha içinde ki duruşu hareketleri gerçekten hiç iç acıcı değil… Performans düşüklüğü var ama bunun yanında mental olarakta bir türlü kendini sahaya veremiyor gibi duruyor. Forvet hattının kısır olduğu takımda çok acil mental olarak kendini toplaması gerekiyor.
Sezon başında pisipisine kaçırdığımız maçlarını düşününce insan AHH AHH çekmeden kendini alamıyor. Lig arasına girmeden son maçımızda istanbul deplasmanında Beşiktaş karşısında oldukça umutluyum. Özellikle rakibin kanat bölgelerindeki zafiyeti ve bizim Larsson ve Ghacha gibi etkili kanat silahlarımızla İstanbul’dan puan ve puanlarla araya çıkmak içten bile değil.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz