Bir haftayı nasıl geçirdik anlatılmaz yaşanır. Maç başlasın diye heyecandan planlar yapıldı ekran başında yerimizi aldık. Maç beklediğimiz tempoda başlamadı ama yediğimiz saçma sapan golden sonra herkes silkinip kendine geldi ve cevabı anında verince ilk yarı boyunca bildiğimiz karakteriyle Antalyaspor’u izledik.

Devre arasına girdiğimizde keyfimize diyecek yok sabırsızlıkla ikinci yarıyı beklerken devrenin başlamasıyla karşımızda hiç tanıyamadığımız bir takım çıktı. Bireysel hatalar üst üste gelirken teknik heyet gidişata bir turlu çözümü üretemedi.

Geçen haftalarda nasıl övdüysek bir maçta yapılan hatalar yüzünden de kimseyi yerden yere vurmayacağız. Geçen hafta Antalya artık kolay lokma değil diye boşuna söylemedik.

Ancak sahada bazı anlarda beceriksizlik, bazı anlarda geçen haftanın yansımalarıyla saçma sapan kararlar izledik. Daha maçın 10. dakikasında Bünyamin’e yapılan net penaltıyı hem sahadaki hakemler hem VAR resmen görmezden geldi. Kolay kolay maç sırasında sosyal medyadan paylaşım yapmam ama bu sefer ilerleyen dakikalarda neler yaşayacağımızı hissetmişçesine dayanamadım.

Nitekim sonrasında saçma sapan iptal edilen gol ile de maçı koparmamızın resmen önüne geçildi. Eğer pozisyon faul diyorsanız yediğimiz golde de ayni pozisyonda faulu vermek zorundasınız aksi takdirde çifte standartın kitabını yazıyorsunuz demektir.

Sahada kötü bir hakem yönetimine bireysel hataların maksimuma ulaşmasıyla maç tersten kopup gitti. Gecen hafta Boffin konusunda kurtarışlarıyla ne kadar maç kurtarsa da oyun kurmada büyük sıkıntı yaşattığını tekrar dile getirmiştim.

Bunun üstüne söylediğimizi eleştiren bazı arkadaşlar dün yediğimiz gol sonrası neler hissetti acaba merak ediyorum…! Görünen köy kılavuz istemiyor kalede Boffin varsa oyun başlangıcının bu şekilde olması neredeyse imkansız…!

Ne oyuncuları ne teknik heyeti yerden yere vurup karalar bağlayacak değiliz ama bu hafta hem saha içi hem hakem yönetimi olarak sorumlu herkes gerekli dersleri mutlaka çıkaracaktır. Aksi halde ilerleyen haftalarda çok benzer maçlar izlemek zorunda kalabiliriz.

•Geriye düştüğümüz maçları da oynamamayı öğrenmeye

•Hakeme rağmen de kazanabilmeye

•Kazandıkça başarılı oldukça birçok alandan gelecek her türlü baskı ve psikolojik düşürme çabasına karşı dik durmaya

HAZIR MIYIZ?

Son olarak da geçen hafta yendiğimiz Trabzonspor için tezahürat yapan Gaziantep tribünlerini, maçtan önce Trabzon maçını konuşan rakip oyuncuları anlayamadım. Maç sonu sosyal medya hesaplarını  altına bir anda dolan herkesi de çok iyi anlıyorum. Gecen hafta yaşanılan maç kolay kolay unutulamayacak.

Şimdi takıma düşen bu haftadan dersleri alıp Kasımpaşa maçında tekrar kendi karakterimizi bütün maç sahaya yansıtabilmek. Bize düşen ise yine tam dolu tribünlerle sıcak hava dinlemeden 90 dakika takıma itici güç olmak.

SON SÖZ

4 Eylül Pazar öğleden itibaren Antalya’da yaşanacak karnavala herkes hazır olsun.