Alemimden, dünyaya baktığımda sanki ben bir doktorum ve yeni bir hastalık tespit etmişim gibi nefsime geldi. Bu hastalığın adı ise vicdansızlık.

Tedavisi acilen yapılmazsa dünyanın kaosa, kargaşaya, anarşizme teslim olması kaçınılmazdır.

Cennetin ayinesi gölgesi bir hayatı dünyamızda sağlamak mümkün iken vicdansızlık hastalığı sebebi ile bu hayatı cehenneme çevirmiş oluruz. Peki, vicdan nedir ki vicdansızlık hastalığı bu kadar zararlar vermekte?

İnsanın içindeki iyiyi kötüden ayırabilen ve iyilik etmekten lezzet duyan ve kötülükten elem alan manevî his ve duygunun adıdır vicdan.

Bir insanın zalimliğini gördüğümüz de hani deriz ya “sen de hiç vicdan merhamet yok mu, vay vicdansız bu zulmü nasıl yapabildin.” İşte vicdandır bu sözü yine o vicdana söylettiren.

Bu sözler reçete değil bu sözler ateşi körüklemek gibi ifadelerdir. Vicdansızlık hastalığı içinde gördüğünüz kimselere nasıl tedavi edebilirsiniz edebiliriz?

Nasıl vicdanlılar sınıfına dahil olmalarına vesile olabiliriz?

Tıpta bir kaide vardır. Önce kontrol sonra teşhis sonra karar sonra tedavi. Bir hasta geldi. Ağzını açtı koca bir “aaa” dedi. Sonra şikayetlerini hekimine anlattı.

Hekim onun şikayetlerini dinledikten sonra iç organlarını incelemek hastalığın mahiyetine inmek için film çektirdi.

O hekim olmadı vücudundan katı sıvı alarak teşhis için tahliller yaptı ve uzman arkadaşları ile istişare edip, karar verdi. Bir ilaç ve tedaviyi bir program dahilin de hazırladıktan sonra hastasına sundu.

Bu kadar emek ve gayreti gösteren doktoru gören hasta tedaviyi tam bir teslimiyetle uyguladı ve şifayı buldu.

Sende vicdansız merhametsiz birini gördün. Önce nefsine bakmalısın. Sen ne kadar vicdan sahibisin. Allah’a kul olmaya çalışıyor musun, yoksa en büyük vicdansızlığı göstererek bu kulluktan gafil misin?

Resulüne ümmet olmaya çalışıyor musun sünneti seniyesi ile yoksa en büyük bir vicdansızlıkla onun sünnetinden kaçıyor hatırına bile getirmiyor, hayat programının içine koymuyor musun?

İnsanların maddi manevi yardımlarına koşuyor musun? Komşun aç iken onun kapısını çalıp bir tabak sıcak çorbandan ona da ikram ediyor musun?

Yoksa büyük bir vicdansızlıkla televizyonun kumandasını alıp kanaldan kanala dolaşırken çerezlerini yiyip göbeğini mi ovalıyorsun? 

Kendi çocuğunu özel okullara kolejlere milyar milyar verip okuturken evladını maddi imkansızlık nedeni ile okutamayan anne babanın halini düşünüyor musun?

Keyfin neyi isterse yiyip içip eğlenip gezip tozarken dününü borçla kapatmış yarın ise yine borç içinde bugün ise yine sokak sokak iş arayan gariban Mehmet amcayı düşünüyor musun?

VİCDAN DOKTORU

İşte nefsine baktın daire daire içinde tabloyu genişlettin. İşte bunlardan sınıfı kendin geçtiysen artık sende vicdan vardır ki vicdansızların doktoru olabilirsin.