Seni anımsarım bazı bazı ama bilir misin, kokun burnumda derin bir sızı.
Gülüşüne bir şiirden dizeler sıralarım ama sorsalar bana unutmuşumdur adını. Sahte bir gülümseme takınırım yüzüme seni soranlara sadece gülümserim. Dedim ya sorsalar unutmuşumdur adını.
Bilmezler ki adın yüreğimde derin bir sarsıntı. Üstelik şiddetine bir çözümde bulunamadı. Belki şafak söker birazdan yine gün dolar odamın içine. Hani demiştim ya 'güneşin her gün yeniden doğması bize umut olsun' diye. Olmadı be sevgili...
Fesleğeni bilirsiniz değil mi dokundukça koku salar etrafa. Dokunmaktan korkmayın azizim. Sevdiğinizin yüreğine, düşlerine, gülüşüne... Kim bilir belki o zaman alırsınız verimini. Kim bilir belki o zaman alırsınız sevgisini. Bir fesleğen misalidir yüreğim.
Sen dokun sevdiğim. Dokun ki bahar gelsin... Bana deseydin ki şehir girdi aramıza, o şehrin iki yakasını. Bana deseydin ki hasretlik girdi aramıza, kilometrelerce gözyaşı dökerdim bu hasretlik uğruna. Deseydin ki sonbahar girdi aramıza, kuş kondurmazdım dallarımıza...
Ama senin sessiz sedasız terk edişine, ben sadece oturup içerim gelmişine geçmişine... Temeli sağlam bir yürek barındırın içinizde. Bir gün çekilecek tüm karanlık odanızın içine ve kalacaksınız yüreğinizle bir başınıza.
İşte o zaman yaptıklarınızdan dolayı yüreğinizin yüzüne bakacak yüzünüz olsun. Hangi yüzümle bakayım diye düşünmeden, ben buyum işte bu! Özüm bu! Sözüm bu diyebilesiniz. Evelallah benim yüreğimin de, yüreğimdekilerin de temeli çok sağlam.
Sanki kokun olmuş bu şehrin bitki örtüsü... Nereye dönsem burnumda tanıdık bir koku. Sanki buradasın, elimi uzatsam değeceğim sana. Sanki bir sokak başında denk geleceğim sana. Sanki uyuyorum da yanı başımda sen varsın.
Lanet bir his bu... Sanki kokun bu şehrin tüm binalarını üzerime yığıyor fakat gel gör ki ben odamın penceresini bile açmıyorum. Yel esmesinde kokun burnuma gelmesin diye.
Sanki bir çarkın içinde koşuyor gibiyim kaçtıkça sana geri dönüyorum... Bilmiyorsun sevdiğim. Bu hissi bilmiyorsun. Kapın açık ama eşiğinde sen yoksun. Kolların açık ama yüzün bana dönük değil.
GÖNÜL YOLLARI
Gönül yolların açık ama hep dikenli tel... Sanki beni üzmek üzere kurulmuş bir düzenek gibisin. Ben sana ne yaptım? Bir gülüşü var, bir de gülünce kısılan gözleri... Gülüşüne gül kondurur, kısılan gözlerinden öperim hasretle sarılır, bir ömür eksik etmem sol yanımdan. Nasıl anlatılır bilmiyorum ama Onu en güzel ben sever, ben özlerim.
© Copyright © 2022 Lider Gazete, Sitemizde bulunan yazı, video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz