Yönetmenliğini Hakan Algül'ün üstlendiği yapım, ölmeye yemin etmiş yaşlı bir tur ekibiyle hayatının en zor yolculuğuna çıkan Ercüment’in komedi ve adrenalin dolu hikayesini anlatıyor.

Başrolünü Cem Gelinoğlu’nun üstlendiği filmin kadrosunda Alp Öyken, Atılgan Gümüş, Eda Akalın, Engin Türkoğlu, Kevork Malikyan, Macit Koper, Meral Çetinkaya, Metin Coşkun, Melisa Duru Ünal, Sadık Gürbüz, Suna Selen, Vedat Erincin ve Tarık Papuççuoğlu yer alıyor.

Oyuncular Cem Gelinoğlu, Suna Selen ve Macit Koper, komediseverleri sinema salonlarına çekmeyi hedefleyen filmi, Antalya'da gerçekleşen çekimleri ve oyunculuğu seçme hikayelerini anlattı.

Filmde "Ercüment" karakterini canlandıran Cem Gelinoğlu, filme ilişkin yaptığı açıklamada, usta isimlerle çalışmanın çok iyi ve keyifli olduğunu belirterek, "Yaşanmış, güzel, öğretici hikayeler dinliyor, sohbet ediyoruz. Güzel geçiyor. Vallahi ustalar bomba gibi, bizden daha enerjik." dedi.

Karakterine ilişkin de bilgi veren Gelinoğlu, "Ercüment'in çaresizlikler içinde olmasını seviyor, buna gülüyor ve üzülüyorum da. Bu tarz filmler içinde olmayı ve bu tarz hikayeler yaratmayı da çok seviyorum. Ercüment bir zamanlar, önemine göre hayatında bazı şeyleri yanlış sıralamış olabilir. Hepimiz gibi bazen telafi etmek istediği şeyler olabilir. Ercüment böyle bir karakter." ifadelerini kullandı.

Gelinoğlu, senaryo ekibinde kendisiyle birlikte Muammer Tali, Onur Dur ve İrem Tuğba Erol'un yer aldığını aktardı.

Kalabalık bir kadroyla çalıştıklarını, bu nedenle çok renkli bir film olduğunu kaydeden Gelinoğlu, dengeli bir rol dağılımı olduğunu dile getirdi.

Cem Gelinoğlu, empati kurulabilecek çok fazla karakter olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Yazarken çok zor oldu ama çok şükür başardığımızı düşünüyorum. Çekimler daha kolay, çünkü az önce söylediğimiz gibi ustalar büyük bir özveri gösteriyor. Belki de böyle usta olunuyor. Suna Hanım yaşına rağmen yeri geliyor sandalyede oturmayı reddediyor. 'Hayır bekliyorum ben.' diyor. Acayip bir özveri görüyoruz. Belli bir yaşı almış olmalarına rağmen bu profesyonellikleri, disiplinleri bize ilham veriyor diyebilirim. En azından benim için öyle. Setteki diğer genç arkadaşlarımız da bence bunun çok farkında. Onların hep dizinin dibindeler. O fotoğrafı çok seviyorum. Gerek Eda (Akalın) gerek Melisa (Duru Ünal), gerek Engin (Türkoğlu) onlardan hikayeler dinliyor, onları rahatlatmaya çalışıp, onların yanında olmaya çalışıyor. Büyük bir saygı, sevgi ortamı yarattılar kendi aralarında. Bakarken bazen duygulanıyorum. Şanslıyız ki cast konusunda çok güzel insanlarla yine bir araya gelebilmişiz."

Çekimlerin büyük kısmının Antalya'da yapıldığını vurgulayan Gelinoğlu, yaklaşık 3 hafta Antalya'da Side, Kepez, Muratpaşa ve Kale İçi'nde çekim yaptıklarını kaydetti.

Oyuncu Gelinoğlu, heyecanlı olduklarına işaret ederek, filmin, izleyenlerin kalbinde güzel bir iz, yüzlerinde bir tebessüm bırakmasını temenni etti.

"YAPABİLECEĞİM BAŞKA BİR ŞEY YOK Kİ"

Usta oyuncu Suna Selen, huzur evinde kalan emekli kimya öğretmeni "Jale"yi canlandırdığını ve çekimlerin harika geçtiğini söyleyerek, "Ekibimiz çok iyi. Çok iyi anlaşıyoruz. Yönetmenimiz, setteki arkadaşlar harikulade. Her şey yolunda." dedi.

Renkli kostümüyle Frida Kahlo'ya benzediğini dile getiren sanatçı, setin her zaman yorucu olduğunun altını çizerek, "Kolay bir iş değil ama zevkli." değerlendirmesini yaptı.

Usta sanatçı, içindeki oyunculuk aşkına ilişkin ise "Yapabileceğim başka bir şey yok ki. Gerçek bu. Oyunculuk dışında, bu yaşta yapabileceğim hiçbir şey yok. O zaman onu çok sevmek zorundayım." ifadelerini kullandı.

Oynadığı bütün yapımları izlediğini kaydeden başarılı oyuncu, şunları aktardı:

"Tabii ki izliyorum. Nerede ne hata yapmışım, nereyi daha iyi yapabilirdim, diye izliyorum. İnsanın daima, yaptığı işte kendini kontrol etmesi şart. Üstelik, bizim yaptığımız iş bize harikulade bir fırsat sunuyor. Getirip yüzümüze ayna tutuyor; 'Bak, sen bunu yapmışsın.' Başka bir işte çalıştığınızda performansınızı tam anlamıyla değerlendiremiyorsunuz. Burada pekala değerlendirebiliyorsunuz."

“BİR SÜRÜ HAYAT YAŞAMAK, İNSANA MUTLULUK, ENERJİ VEREN, İNSANI HİÇ ÖLDÜRMEYEN BİR ŞEY"

Usta oyuncu Macit Koper, filmde "Ferruh" adlı emekli bir SAS komandosunu oynadığını aktararak, "Başta sert ama daha sonra yumuşayan bir karakter olduğunu ifade. etti.

Oyunculuğun büyük bir macera olduğunu söyleyen Koper, şu bilgileri verdi:

"Macera sözcüğü var ya, belki de devam etmesinin nedeni budur. Oyunculuk, özellikle tiyatro, sinema ve dizi bir arada olduğu zaman, evet bir maceradır. Yaşadığınız sürece, başka kişilerin yerinde olma özgürlüğü... Birazcık yetenekliyseniz, başka birilerinin ruhuna, etine, kemiğine bürünebiliyorsanız, bu büyük bir maceradır ve 55 yıl değil, 155 yıl da sürer."

Beşiktaş Halkevinde Çürük Elma oyunuyla sahnelere adım attığına vurgu yapan Koper, "Başrol çok oynamadım ben. Ömer Kavur'un filmlerinde birtakım iri roller oynadım. Onları ayırt etmek istemem birbirinden. Dönüm noktası değil ama belirli bir mihenk taşı dersem, 'Anayurt Oteli'dir. Anayurt Oteli hem benim hem de Türk sineması için önemli bir filmdir. Çok sözü edilmiştir. Hala ediliyor. Artık benim için de tarih oldu." dedi.

Sanatçı, 80 yaşında olmasına karşın motivasyonunu mesleğinden aldığını kaydederek, sözlerini, "Gerçekten belki de mesleğimden alıyorum çünkü demin de anlatmaya çalıştığım gibi, bizim yaşadığımız hayat, bir hayat değil, Biz bölük pörçük de olsa zaman zaman da olsa, orasından burasından da olsa, bir sürü hayatı yaşıyoruz. Bu insana mutluluk, enerji veren, insanı hiç öldürmeyen bir şey." diye tamamladı.

AA